Türk Ceza Kanunu hazırlanırken, 2004'te zina tartışması çıkmıştı. Partiler arası uzlaşmayla müşterek bir metinde anlaşıldığı için, zinaya yer verilmemişti. Fakat birdenbire, bir milletvekilinin sözleriyle konu gündeme geldi. Erdoğan da buna sahip çıktı. "Zina, şikâyete bağlı bir suç olsun ve bir aylık hapis cezası paraya çevrilsin" deniliyordu. Türkiye'de yer yerinden oynadı; mesele, laiklik çerçevesinde tartışıldı. Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Verheugen, Erdoğan'a zina konusundaki düzenlemenin Avrupa kamuoyunu olumsuz etkileyebileceğini söyledi. O sırada Türkiye, müzakerelerin başlaması için tarih bekliyordu. The Guardian: "Evlilik dışı ilişkileri Suudi Arabistan misali yasaklayan Türkiye, dışarıya yanlış mesajlar veriyor" diye yazdı. Financial Times ise, "Evlilik dışı ilişkileri cezalandırma planı gerçekleşirse, iktidardaki AK Parti'nin İslâmcı köklerine ilişkin kuşkular canlanabilir" yorumunu yaptı.
2004'te, Erdoğan, "Batı'ya yanlış mesaj vermeyelim" düşüncesiyle, zina düzenlemesinden vazgeçti. O tarihte, yanlış algı konusuna özen gösteriyordu; bu yüzden geri adım attı. Bakalım bu defa ne yapacak?