Yeni bir demokrasi paketi gündemde. Yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilerek eski adların konulması, Siyasi Partiler Kanunu'nda eşbaşkanlığa imkân verecek bir düzenlemenin yapılması, % 1 oy alan partilerin bile devlet yardımından yararlanması, BDP'nin arzu ettiği değişikliklerdi. Başbakan, barajın % 10'da kalacağını açıkladı. Buna mukabil, BDP'nin talep ettiği gibi, baraj % 10'da kalsa dahi, 5 seçim bölgesinde birinci gelen parti barajı geçmiş sayılacak mı? Böyle bir hazırlık var ama Erdoğan onaylar mı?
BDP'nin ısrarla istediği "terör örgütü üyeliği" konusundaki düzenleme ise, askıda. "Bir kişinin terör örgütü üyesi sayılması için hiyerarşik yapıda yer alması ve şiddete bulaşması şartı aranmalıdır" şeklinde bir değişiklik gündemdeydi. Böylece, protestocuların da kolayca terör örgütü üyesi sayılması engellenecekti. Emniyet birimlerinden itiraz geldi. "Türkiye'de eylül sendromu yaşanırken, Gezi eylemlerine benzer gelişmeler karşısında donanımsız kalırız" diye mi düşündüler acaba? Oysa terör örgütü üyeliğine net bir tanım getirilmezse, büyük umutlarla beklenen demokrasi paketi önemli bir noksanla doğmuş olur.