Evvelce sadece otel lobilerini bilirdik. Sonra ABD'de faaliyet gösteren ve Kongre üzerinde baskı kuran lobilerden haberdar olduk.
Gezi olayıyla birlikte, Türkiye'deki lobileri keşfettik!!! Faiz lobisi... Borsa lobisi derken, Lice vesilesiyle yeni bir provokatörle tanıştık: Uyuşturucu baronları.
Vali açıkladı. Meğer Lice karakol yenileme inşaatına müdahale eden halk, uyuşturucu baronlarının maşasıymış.
Vali bey, bu iddiaya inanmamızı istiyorsa, bir zahmet uyuşturucu baronlarının isimlerini ve bağlantılı oldukları kişilerin kimliklerini açıklayıversin! Her türlü protesto eylemini bir komplo teorisiyle izah etme alışkanlığı, hatalı teşhislere yol açacağı gibi, gereken tedavinin yapılmasını da engelliyor.
Güneydoğu'da PKK'nın uyuşturucu/ kaçakçılık olaylarına bulaştığı, finansmanını bu şekilde temin ettiği, bu işi yaparken bölgedeki ilişkilerinden ve bazı kamu görevlilerinden istifade ettiği biliniyor. Acaba Diyarbakır Valisi, bu bilgilerin ötesinde başka bir istihbarata mı sahip? Yoksa "uyuşturucu baronları" işi "Faiz lobisi" gibi soyut bir kavram olarak mı kalacak?