Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa'da, Gezi Parkı soruşturması başlattı. "Faiz Lobisi"ni bir kenara bıraktık, şimdi "Borsa Lobisi"yle mi uğraşıyoruz? Ya da bu iki "Lobi" (?) birbiriyle irtibatlı mı?
Komplo teorileri doğru analiz yapmayı engeller; gerçeği perdeler... ABD Merkez Bankası'nın parasal genişlemeyi durduracağı beklentisiyle, zaten gelişmekte olan ülkelerden belirli bir para çekilmesi yaşanıyordu. Yabancı çıkışı, mayısın son haftasında hızlanmıştı. Gezi olayları ve hükümetin sert tutumu, istikrarsızlık havasını derinleştirdi. Sermaye ürkektir, bu yüzden satışlar daha da hız kazandı. Ama rakamlar, hiçbir "Lobinin" (!) gelişmelerden kârlı çıkmadığını gösteriyor. Demek, Lobiler, kendi ayaklarına kurşun sıkıyor. Borsa'nın inişe geçmesiyle birlikte, bankaların piyasa değeri 20 milyar lira düştü. Yabancılar da, kaybetti. Yabancıların Borsa'daki portföy değeri, 8 milyar 842 milyon dolar azaldı; buna mukabil yaptıkları net satış 463 milyon dolarla sınırlı kaldı. Ayrıca faiz artışı yüzünden yabancıların ellerindeki bono ve tahvillerden de 2 milyar dolara yakın zararları oldu. (31 Mayıs-7 Haziran haftası)
Rakamlar meydandayken, Gezi olaylarındaki sorumluluğu "Lobi"lere yüklemek sadece bizi gerçeklerden uzaklaştırır. Diyelim ki Borsa'da kimileri suç işlemiş; haksız kazanç elde etmiş. Bir de bu kişileri, Gezi'yle irtibatlandırmanız gerekecek. Meselâ geçenlerde, Sabah'ta Süleyman Yaşar "Faiz lobisi vardır" dedi ve UBS çalışanı Tom Hayes'in Londra Ağır Dolandırıcılık Ofisi'nin talebi üzerine tutuklandığını hatırlattı. Faiz oranlarını, piyasada rekabetle belirlemek yerine, aralarında anlaşarak tespit eden bankalardan söz etti. Mutlaka finans piyasasında kuralları şahsi menfaatleri için çiğneyenler mevcuttur ama burada konumuz, onların Gezi Parkı eylemleriyle ilişkisini kurabilmek. "Bu olayların arkasında faizin düşüşüne karşı çıkan lobiler var" iddiasını ortaya attıktan sonra, "Kim bunlar? Gençleri nasıl organize etmişler ve menfaatlerine yarayan ne gibi sonuçlar almışlar?" Bütün bunlar açık seçik anlatılmalı. Yoksa Fransız İhtilâli sonrası "Jakobenlerin ardında Masonlar, Tapınak Şövalyeleri, İlluminati var" diyen komploculardan bir farkımız kalmaz. Gerçi "Otpor" ya da "Faiz Lobisi"... olmadı "Borsa Lobisi", zamanın ruhuna daha uygun ifadeler. Hiç değilse, tavrımızı olmasa bile, dilimizi çağdaşlaştırdığımız görünüyor.