Başbakan'ın İspanya'ya giderken sarf ettiği sözlerden BDP'li bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılacağı anlaşılıyor. Zaten anayasanın 14'üncü maddesine göre, teröre ilişkin suçlarda önceden başlamış soruşturmalar, milletvekili seçilseler dahi sürdürülüyordu. Hatta Sebahat Tuncel'in böyle bir davası mevcut. Bu defa, seçimden önceden başlamamış olsa dahi soruşturmaya izin verilecek. Ya mahkemelerden tutuklama kararı çıkarsa ne olacak? Henüz, "tutuklu milletvekilleri" sorununu aşamadık; her fırsatta tartışma alevleniyor. Kaldı ki, bir yandan parlamento yüzlerce dokunulmazlık dosyasına ilişmezken, sadece BDP'li milletvekillerini hedef alırsa, bir ayrımcılık söz konusu olmaz mı? Bunun yanı sıra, açlık grevlerinin sona ermesinin rahatlamasını yaşarken, yeni bir Oslo süreci dahi konuşulurken, böyle bir uygulama yeniden gerginlik yaratmaz mı? Yaratır... Çünkü tıpkı açlık grevlerinde olduğu gibi, partinin taraftarları da protesto gösterilerine katılacak, yandaşlar, karşıtlar ya da polis ve göstericiler Türkiye'yi tekrar bir çatışma ortamına sokacaktır.