Padişahın devlet görevi yaptığı sarayın Selâmlık bölümüne Mâbeyn-i Hümâyûn denilirdi. Osmanlı devletinin kuruluş yıllarında, padişahlar herkesle, teşrifat ve merasime gerek kalmadan görüşürdü. Devlet büyüyüp gelişince, saray teşrifatı ortaya çıktı. Fatih Sultan Mehmet Han, acele haller dışında, vezirlerine ancak 4 gün ayırabilmekteydi. Sultanla görüşmek için müracaatlar Kapıağası'na yapılır, o da Mâbeynci görevini ifa eden Kapıcılar Kethüdasına duyururdu. Giderek, Mâbeyn teşkilâtı genişledi, daha çok memur istihdam edilmeye başlandı. Mâbeyn-i Hümâyûn, gerektiğinde padişahın başkalarıyla temasını engelleyecek bir güce ulaştı.