Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TRT'de, Enine Boyuna programında gazetecilerin sorularına cevap verirken, Milli Eğitim'in ideolojiden kurtarılması gereği üzerinde durdu. Bunun güzel bir temenni olarak kalacağını düşünüyorum. Çünkü öyle yerleşmiş kalıplar var ki, ucundan dokunmaya kalksanız, kıyamet kopuyor. Özellikle, mevcut iktidara karşı, bir kesimde kuşkular hâlâ devam ettiği için, her teşebbüs, Atatürkçülüğe karşı bir girişim olarak değerlendirilecektir.
Bırakınız kitapların muhtevasını değiştirmeyi, acaba uzun yıllardır gençlere okutulan ant kaldırılabilir mi? Erbakan muhalefette olduğu yıllarda, "Birileri Türk'üm doğruyum, çalışkanım derse, diğerleri de Kürdüm doğruyum çalışkanım diye konuşmak ister" sözleriyle, ayrımcılık yaratan bu anlayışa dikkat çekmişti. Ama elinden bir şey gelmedi. Sonraki yıllarda Hüseyin Çelik'in aynı istikametteki çıkışı büyük tepkiyle karşılanmıştı. Sembolik mahiyetteki bir değişimi gerçekleştirmeye dahi, gelmiş geçmiş iktidarların gücü yetmemişti.
Abdullah Gül'ün, 1993'te, Ankara'da düzenlenen bir toplantıda, "Ne mutlu Türk'üm diyene lâfını, tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür..." demesi, aleyhte puan olarak "not" edildi. Yıllar sonra, cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde, e-muhtıra yayınlayan Yaşar Büyükanıt, isim vermeden ona atıfta bulunuyordu. 27 Nisan muhtırasında "Ne mutlu Türk'üm diyene anlayışına karşı çıkan herkes, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır" cümlesini hatırlatmakla yetineyim.
2008'de, Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesine "Türklüğü aşağılamak" yerine "Türk milletini aşağılamak" ibaresi konulmak istenince, Deniz Baykal kıyameti koparmıştı: "AKP, Türklüğe hakareti suç olmaktan çıkarmaya ortak arıyor. Haydi başka kapıya!"
Sonuç itibariyle, Milli Eğitim'i "Bir Türk dünyaya bedel" anlayışından kurtarmak kolay değil. Ben milliyetçi bir insanım ve Türk olmaktan dolayı, ayrıca Türkiye'de yaşamaktan dolayı memnuniyet duyuyorum. Fakat insan olmak bence etnik aidiyetten daha önemli. Bu yüzden, bir etnik kimliği başka insanlara dayatmanın çok yanlış olduğunun idraki içindeyim. Her ne kadar "Türklük bir etnik kimliği ifade etmiyor" deseniz de, maalesef algı farklı. O zaman o algıya saygı göstereceksiniz.