CHP Kurultayı için imza veren delegeler, aslında Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçen kişilerdi. Belli ki zaman içinde aradıklarını bulamadılar, dışlandılar, ötekileştirildiler. Bu yüzden, yeterli imza temin edildi. Kılıçdaroğlu, Tüzük Kurultayı için sonbaharı planlıyordu; böylece yeni üye kayıtlarıyla farklı bir delege yapısı sağlanacaktı. Sav- Baykal buna fırsat vermek istemedi.
Son seçimde CHP başarılı olsaydı, (İnönü'yü yenilgiye uğratan Ecevit 1973'te CHP'yi birinci parti yaptı) tabii ki arayış devam etmeyecekti. "Ortanın solu" düşüncesine sıcak bakmayan ekip (Fevzioğlu ve arkadaşları) CHP'den kopup, Güven Partisi'ni kurmuştu. Bu defa durum farklı. Arayış sürüyor. Tüzük Kurultayı'nda, Çarşaf liste kabul edilirse, sonrasında, "Parti Meclisi'ni de seçelim" diye bir talep gelebileceği ileri sürülüyor. Bu talebi seslendirenler başarısız olursa, acaba mevcut politikaları benimsemeyen "ulusalcı damar"nasıl bir yol izler? Kopar mı? Yoksa yeni bir fırsat bekleyişi içinde, sessizliğe mi bürünür?