Hrant Dink davası sona ermedi. Kafes/ Poyrazköy davasıyla birleştirilmese dahi, meselenin, misyonerleri ve azınlıkları hedef alan zihniyetin köküne inerek derinleştirileceğini düşünüyorum.
Bu arada, Hüseyin Çelik'in açıklamalarından gördük ki, Başbakan hem MİT'çiler hem de Emniyetçiler için soruşturma izni vermiş. MİT'çilerle ilgili izin tarihi 21 Ocak 2011. Bundan sonraki süreç şöyle: Savcı Murat Demir zamanaşımını, Dink ile MİT'çilerin görüştükleri valilikteki toplantıdan (24 Şubat 2004'ten) itibaren işleterek, "süre doldu" gerekçesiyle "kovuşturmaya gerek yok" kararını alıyor. Avukatların itiraz üzerine, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi konuyu inceliyor.
İstanbul Emniyeti'ndeki 7 kamu görevlisi için dönemin Valisi Muammer Güler'in soruşturma izni vermesine rağmen, Bölge İdare Mahkemesi izni iptal ediyor.
Ayrıca, Dink suikastında ihmali görülen 30 kamu görevlisine ilişkin adli soruşturma sürüyor. Devlet Denetleme Kurulu da inceleme yapıyor.
Mekanizmanın yavaş işlediğini, izinlerin geç verildiğini söyleyebiliriz. Ama eskisi gibi karanlık dehlizlerde kaybolduğunu ileri sürmek bence insafsızlık.