Rauf Denktaş'ı dün yolcu ettik. Siyasi bir mücadele içinde ona gönül koyanlar olsa da seveni çoktu. Çünkü gerçek bir halk adamıydı. Benim de dostluğum vardı.
Siyasi hayatına dair beş özelliğini say deseniz: 1) Akıllı, 2) Müzakereci, 3) Sabırlı, 4) Türk milliyetçisi, vatansever, 5) İnatçı diyebilirim.
Siyasi kimliği dışında, hususiyetleri: sevecen, samimi, esprili; halkına yakın, tatlı dilli, mütevazı.
Meseleyi, Kıbrıs davası açısından incelersek, eleştirilerimiz olabilir. Ama "çözümsüzlüğü çözüm bildi" denilse de, Denktaş'ın durduğu noktayı da iyi anlamak gerekir. O, Rumların Kıbrıs Türklerine yönelik suikastlarına şahit oldu. Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlama çabalarına karşı EOKA ile mücadele etti. Türk Mukavemet Teşkilatı içinde yer aldı. Dolayısıyla Türk Özel Kuvvetleri ile çok yakın bir ilişki içinde çalıştı. Türkiye cumhuriyeti yeterince güçlenmeden bir barış sağlanırsa, Türk kimliğinin Rum nüfus içinde eriyeceğinden, Kıbrıs'ın da Girit'in kaderini paylaşacağından endişe ederdi. Türkiye Cumhuriyeti AB'ye girmeden Kıbrıs (Türk bölgesiyle birlikte) AB üyesi olursa, Yunanistan'ın da tesiriyle, Türk unsurunun erimesi hızlanacaktı. Denktaş'a göre, Annan Planı'nın temel hedefi Türk ordusunu Ada'dan çıkartmaktı.
"Ben küçüklüğümden beri dedemin dizi dibinde büyüdüm. Kendisi 1878'de, Türk askeri ve sancağının adadan gidişini ve İngiliz sömürge idaresinin adaya el koyuşunu, gözü yaşlı bize anlatırdı hep. 1960 Londra ve Zürih anlaşmalarını takip eden günlerde, Ada'ya, yıllar sonra, ilk Türk alayı ve sancağı geleceği gün, düzenlediğimiz törene, dedemin yaşında, 1878'de Kıbrıs'tan çıkışımızı görmüş büyüklerimizin hepsini çağırdık. Sancağı onların huzurunda açtık. Gözyaşları içinde yere çöktüler; ağlayarak sancağı öptüler. Türk askeri geri dönmüştü... 1974'te acı kayıplar verdik ama kolordumuz geldi. Türk sancağı ve askerini artık adadan kimse atamazdı. Şimdi diyorlar, Denktaş çözüme karşı, AB üyeliğimizi engelliyor. Rum'un İngiliz'in, Amerika'nın imzaladığı planı imzalarsak, Türk askeri yeniden adadan çıkacak. İşte o zaman, benim torunlarım bile Türk sancağı ve askerinin Ada'ya geri dönüşünü göremez."
Türkiye'de Annan Planı odaklı, birçok oyun döndü. Darbe planları hazırlandı. Denktaş'ı da buna alet ettiler. Ama bu tertipler, Denktaş'ın, Türk kimliğinin Rum nüfusu içinde erimesi endişesiyle hareket ettiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. O, hakiki bir vatanseverdi ve demokrasiye inanmıştı.