Deniz Feneri şüphelilerinin bir bölümü (Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, Genel Yayın Müdürü Mustafa Çelik, Zahid Akman, İzzet Kurum ve Ali Solak) Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi. Avukatlar önce Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu; talepleri reddedilince, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gittiler.
Buna mukabil, Kanal 7'de daha önemsiz görevlerde bulunan Muzaffer Şafak (Kanal 7 Planlama ve Teknik Daire Başkanı) ile Harun Kapuyoldaş'ın(Kanal 7 Mali İşler Koordinatörü) tahliye talebini Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi reddetti.
İşte bu şekildeki çelişkili kararlar vicdanları yaralıyor. Henüz iddianame yazılıp, Deniz Feneri davası açılmadığı için, sanık avukatları istedikleri kadar başvuru yapabiliyor ve diledikleri mahkemeye gidebiliyorlar. Sordum soruşturdum... Sulh Ceza mahkemelerinde, dosyalar, tevziye (dağıtıma) tâbiymiş. Yani, o gün hangi hâkimin o işe bakacağı önceden bilinemiyormuş. Ama Asliye Ceza'larda görevli hâkim belliymiş. Muzaffer Şafak ile Harun Kapuyoldaş da, büyük ihtimalle o gün Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ne denk gelseler, onlar da bugün tutuksuz yargılanma imkânına kavuşacaklardı.
Tutuklu yargılamanın evrensel şartlarına uymayınca, işte böyle, mahkemesine göre karar çıkıyor.