İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi hususunda iktidar ve muhalefet partileri mutabakata vardı. 27 Mayıs 1960'ta darbe yapıldığında, böyle bir kanun mevcut değildi. Sadece aynı muhtevada bir yönetmelik vardı. Darbeciler, yönetmeliğe dayandılar;
"Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini ifa ettik" dediler. Daha sonra da, devamı geldi. Kendisine 12 Eylül'ün hesabı sorulan Kenan Evren, savcıya, İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini hatırlatmış. 27 Mayıs'tan sonra yönetmelik kanuna dönüştü; aynı yönetmelikteki gibi, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin vazifesi "Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak kollamak" olarak tarif edildi.
Şimdi, "Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak" cümlesinin metinden çıkarılacağından söz ediliyor. Tabii ki çıkartılsın; hatta 35. madde topyekûn kaldırılsın. Ama sakın darbelerin böyle bir kanun hükmü olduğu için gerçekleştiği sanılmasın. Bu bir zihniyettir.
27 Mayıs'tan sonra her adımda daha da güçlenmiştir.
Bugün çarkı tersine doğru çevirmeye gayret ediyoruz. Sivil denetim istikametindeki en büyük adım, şüphesiz, TSK, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanınca atılmış olacaktır.