Satılık köpek yavruları" ilânının yer aldığı bir dükkâna küçücük bir çocuk girmiş. "Ağabey" demiş, "Bu köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?"
-30 lirayla 50 lira arasında değişiyor fiyatları.
-Fakat benim sadece 5 liram var.
Dükkân sahibi, bir ıslık çalmış, yavrular köpek kulübesinden çıkıp, koşarak yanlarına gelmiş. Bir tanesi, biraz arkada kalmış. Küçük çocuk yürümekte zorluk çeken sakat yavruyu işaret ederek sormuş:
-Bunun nesi var?
-Onun bir bacağı doğuştan kısa. Yani senin anlayacağın sakat.
Küçük çocuk heyecanla bağırmış:
-İşte ben bu yavruyu satın almak istiyorum...
-O yavru için para vermen gerekmiyor. Al... bedava tarafından senin olsun.
Çocuk itiraz etmiş.
Gözleri dolu dolu dükkân sahibine demiş ki:
-O da diğer köpekler kadar değerli ve ben onun fiyatını tam olarak ödeyeceğim. Şimdi elimdeki bütün parayı size veririm, daha sonra da taksitle, geri kalan borcumu öderim.
Dükkân sahibi çocuğu ikna etmeye çalışıyormuş:
-Bu yavru hiçbir zaman diğerleri gibi zıplayıp koşamayacak, seninle oynayamayacak. Onu almak istediğinden emin misin?
Küçük çocuk eğilip pantolonunun paçasını sıvamış ve büyük bir metal parçasının desteklediği bacağını dükkân sahibine gösterip, yumuşak bir ses tonuyla konuşmuş:
-Ben de koşamıyorum ve bu yavrunun kendisini çok iyi anlayacak bir sahibe ihtiyacı var.
(Saim Güven'e teşekkürler)