2011 genel seçimlerinde, AK Parti'nin % 45, CHP'nin % 28 ve MHP'nin ise % 11'lik oranlara ulaşması için, seçmen sayısında acaba ne kadar bir artış olması gerekiyor?
2002 Genel Seçimleri: Kullanılan oy 32 milyon 753 bin (Geçerli oy 31 milyon 510 bin). AK Parti % 34.4, CHP % 19.4; diğerleri baraj altında. % 10 barajının tahribatı o tarihte büyük. Seçmenlerin sadece % 53.8'inin iradesi TBMM'ye yansıyor. Rakamla ifade etmek gerekirse, 31 milyon 510 bin geçerli oydan, yalnız 17 milyon kişinin seçtikleri milletvekili olarak parlamentoya girebiliyor. Çöpe atılan oy sayısı 14 milyon 500 bin.
2007 Genel Seçimleri: Kullanılan oy 36 milyon, geçerli oy 35 milyon. Bu defa, MHP'nin barajı aşması ve DTP'nin de, "bağımsızların" milletvekili seçilmelerini sağlaması sayesinde, Meclis daha büyük oranda bir temsili nitelik taşıyor. Sadece 4 milyon 500 bin seçmenin oyu boşa gidiyor. Elbette bu da küçümsenecek bir rakam değil.
AK Parti % 46.5, CHP % 20.8, MHP 14.2... Mutlak sayılara baktığımızda, 2002'de, AK Parti, 10 milyon 848 bin oy alırken, 2007'de, bu rakam 16 milyon 327 bine yükseliyor. (Yaklaşık 5 milyon 500 bin ilave seçmen kazanıyor.) Aynı şekilde, CHP, 6 milyon 114 binden, 7 milyon 317 bine çıkıyor. (1 milyon 200 bin yeni seçmen CHP saflarına katılıyor.) MHP ise, oyunu, aşağı yukarı katlıyor:
2002'de 2 milyon 629 bin, 2007'de 5 milyon.
Eğer mahalli seçimlerle bir karşılaştırma yaparsak: 2009'da geçerli oy sayısı 39 milyon 748 bin. O tarihte AK Parti'nin önemli ölçüde gerilediğini görüyoruz. (İl Genel Meclisi'nde AK Parti % 38.3, CHP % 23.1, MHP % 16, DTP % 5.7, SP % 5.2) 2007'yle kıyaslandığında, seçmen sayısı 16 milyon 327 binden 15 milyon 235 bine inen AK Parti'nin 1 milyon 100 bin kaybı var. Oysa CHP, 2 milyona yakın, MHP de, 1 milyondan fazla yeni seçmen kazanmış. (CHP'nin seçmen sayısı 2007'de 7 milyon 317 bin, 2009'da 9 milyon 210 bin. MHP'nin seçmen sayısı 2007'de 5 milyon, 2009'da 6 milyon 365 bin)