Balyoz davasında, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt'un Gebze'ye tayini zihinleri karıştırdı. Doğrusu ilk başta ben de, adil yargılanmayı etkileyebilecek bir gelişme olarak gördüm bu atamayı. Ama sonra, eski defterleri karıştırdım. Uyuşturucu baronu iddiasıyla yargılanan Urfi Çetinkaya'nın, 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt'a "Benden 3 milyon dolar para istediniz. Vermeyince 6 yıldır yatmaktayım" dediği, Ocak 2009'da gazetelere yansımıştı. Zafer Başkurt ile gene görev yeri değiştirilen 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak'ın ismi, Seyfi Oktay ile eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in konuşmalarında da geçmişti. Oktay, Özbek ile bu iki hâkimi, Ankara'da Angora evleri civarındaki Tike restoranda ve Ankara Dedeman'da buluşturmuştu. Bu iki başkanın, kendi mahkemelerindeki üyelerden rahatsız olduğunu, Seyfi Oktay, Kadir Özbek'e söylemiş ve bu üyelerin başka mahkemelere kaydırılmasını istemişti. Hiç değilse, 10 ve 14. Ağır Ceza Mahkemelerine yeni üyeler atanmak suretiyle, mevcut dengenin değiştirilebileceği konuşulmuştu. Bunlar, gazete arşivlerinde yer alan bilgiler.
Ama Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in dünkü açıklamalarından öğreniyoruz ki, söz konusu iki hâkim, teknik takibe alınmış ve ciddi bulgular elde edilmiş. Bunun üzerine, Adalet Bakanı hariç, HSYK, bütün üyelerinin katılımıyla toplanmış ve oybirliğiyle, iki hâkimin yerlerinin değiştirilmesi istikametinde karar almış. Oybirliği önemli. Çünkü, oy kullananların içinde, Ali Suat Ertosun da dahil, Yüksek Yargı'dan gelen 5 üye de var.
Bütün bu bilgiler ışığında, zamanlama kuşku uyandırmakla birlikte, iki hâkim hakkında ciddi şüpheler ve veriler bulunduğu düşüncesindeyim.