CHP, 1947 tarihli Kongresi'nde, laiklik ilkesini çok dar yorumlamıştı: "Laiklik, sadece, din ile siyaset değil, sosyal hayatın her yönüyle, din arasında bir münasebet kurulmamasıdır."
CHP, o tarihte, İslâm'ı toplumsal hayattan da uzaklaştırmaya çalışıyordu. Acaba, düne göre bugün, ne ölçüde bir ilerleme kaydetti?
Sosyolog Nilüfer Göle'ye göre, "Ülkemizde modernleşme, kültürel yapının, hayat tarzının ve kimliğin Batılılaşması için, siyasi iradenin toplumu tepeden zorlaması biçiminde gelişti.
Modernleşme, toplumu, yerel-İslâmi kültürün boyunduruğundan kurtarmayı amaçladı."
Günümüzde çokça tartışılan "başörtülü kız", laik cumhuriyete bir tehdit değil. O, hem modern dünyaya ait olduğunu gösteriyor; hem de, mevcut laiklik anlayışı içinde, "asimile edilmeyeceğini" ortaya koyuyor.
Din, sadece bir vicdan meselesi değildir. Dünya işlerine karışmayan hiçbir din yoktur. Dinler, tanımları gereği, müminlerin bu dünyadaki davranış ve ilişkilerini düzenlemek iddiasındadır. (Prof. Mustafa Erdoğan)