Son mahalli seçimlerde CHP'ye oy veren sahil kesimlerinde "hayır" ağır bastı. "Hayat tarzlarını tehdit altında görenler", anayasa değişikliğine de karşı çıktı. İstanbul ve Ankara'nın zengin semtleri gibi, Ege ve Akdeniz'in orta/üst ve eğitimli kesimleri, CHP'ye meylediyor. Bakalım Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında bu parti, gerçek bir sol tabana oturabilecek mi? Yoksa 28 Şubat'la birlikte girdiği laikçi kulvardan kendini kurtaramayacak mı? Cumhuriyetin bekçisi, rejimin sigortası konumunda kaldıkça ve oylarını korkular üzerine inşa etmeye çalıştıkça, Türkiye'nin partisi olmaktan uzaklaşıyor; topluma yabancılaşıyor. Genel seçimlere kadar geçecek olan 10 aylık zaman dili, herkes için bir fırsat. AK Parti daha uzlaşmacı davranabilir; CHP de referandum meydanlarında verdiği sözleri yerine getirmek amacıyla çaba sarf edebilir. 2011 genel seçimlerinde, partilerin anayasa paketleriyle yarışacakları kanaatindeyim. Sanırım, bu defa CHP, Uzlaşma Komisyonu'na üye verme hususunda direniş göstermeyecektir.