Sınır bölgelerine özel güvenlik güçlerinin yerleştirilmesi meselesi tartışılmaya başlandı. Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki açıklamaları, kimi çevrelerde endişe doğurdu. Herkes, JİTEM'i ve Özel Harekât'ı hatırladı. Ya gene yasal olmayan olaylara karışırlarsa...
Böyle bir birimin kurulması, bugüne kadar seslendirilen eleştirilere bir cevap teşkil ediyor. Kısa bir eğitimden sonra askere giden gençlerimizin sınırlara yerleştirilmesi, şehitlerin artmasına yol açıyordu. Orada savaşmak gençlerin tercihi değildi. Ama profesyonel birlikler teşkil edilirse, isteyen 5 yıl süreyle görev ifa edecek ve maddi açıdan da tatmin edilecek; erken emekli olacaklar. Alacakları tazminatla da, hayatlarını yeniden kurabilecekler.
Yasa dışına çıkma ihtimali böylece sınırlanıyor. Çünkü görev süreleri kısa. Ayrıca, eğitimleri sırasında kendilerine demokrasi ve insan haklarının önemi anlatılıp, hak ve özgürlüklere saygı bilinci aşılanabilir.
***
Meseleyi daha ilmi bir çerçevede değerlendirirsek, konunun uzmanı
Belkıs Baysal'ın anlattıklarına kulak vermek gerekir:
"Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin çeşitli kararları çıkıyor. Bunlardan biri, 24 Şubat 2010 tarihli toplantıda kabul edilen tavsiye kararı. Başlık şöyle: Silâhlı Kuvvetlerin Üyelerinin Hakları.
85 maddeden oluşan bu kararın, özellikle genel ilkeler başlığı altında, A 6'ncı maddesi önemli: 'Açık ve meşru bir askeri hedef bulunmadan, ya da ölümle neticelenecek tehditler dikkate alınmadan, Silâhlı Kuvvetler üyeleri, hayatlarını tehlikeye atacak durumlarla karşı karşıya bırakılmamalı.'
Türkiye, daha ilk başından itibaren Avrupa Konseyi üyesi ve çok sayıda Bakanlar Komitesi kararında imzası bulunuyor. Bizim Bakanımızın, bu tavsiye kararına imza atıp atmadığını bilmiyorum. Ama Türkiye'de yapılacak değişikliklerde Avrupa Konseyi kararlarına dayanılırsa, o çerçevede uzlaşmanın daha kolay sağlanabileceği düşüncesindeyim."
Belkıs Baysal, bu kararları yakından izleyen bir hukukçu. Keşke, Dışişleri Komisyonu'nda görev yapan milletvekilleri, onunla temasa geçip, daha farklı konularda da verilen insan haklarıyla ilgili düzenlemeleri öğrenebilseler. Bu suretle, kısır tartışmaların yerini, Avrupa standardı alacaktır.