Ahmet Hakan'ın Hürriyet'teki yazısı benim için hoş bir sürpriz oldu. "Nazlı Ilıcak demokrattır" başlığı altında özetle şöyle yazıyor: "İnançlıdır. Kararlıdır. Taraf olmaya yatkındır. Misyon sahibi olmaya meyillidir. Sevdi mi tam sever. Sevdiklerinin kusurunu görmek istemez. Notre Dame de Sion Lisesi'nde, askerlerin babası ve Menderes'e yaptıklarına karşı isyan bayrağını çekmiştir. 12 Eylül'de gazetesinin birkaç kere kapatılmasına yol açmıştır. Demirel'in adının anılmasının yasak olduğu günlerde, "Bir Bilen diyor ki" diyerek Demirel'in görüşlerini topluma yansıtmıştır. Turgut Özal'ın en güçlü olduğu dönemde eşinin işinin bozulması pahasına anti- Özal bir çizgi izlemiştir. Herkes "Tansu Tansu" diye inlerken o, "Mesut Mesut" demiştir. Erbakan'ın üzerine çullanıldığı zaman Erbakancı olmuştur. Tarafgir ya da inatçı bulabilir, misyonu bana uymaz diyebilirsiniz, ama "askere goygoyculuk yaptı, yapıyor" denilecek son kişi Nazlı Ilıcak'tır."
***
Tam da üzerimize
"Darbeci" yaftası yapıştırılmak istendiği bir dönemde, bu yazı ilaç gibi geldi. İşte, Ahmet Hakan böyle biri. Mağdur edildiğimi düşündüğü için o satırları yazdı. Tayyip Erdoğan, Hakan'daki bu özelliği fark edebilse, perde arkasından
tehdit sözleri sarf edenlerin kulağını çeker. Geçenlerde, Hakan, önemli bulduğum bir hususa dikkat çekmişti:
"Bir süredir,
Tayyip Erdoğan tek adam olmak istiyor, otoriter bir rejimin ayak seslerini duyuyorum türünden yakınmalar karalıyorum ya, siz zan'ediyor musunuz ki,
siviller berbat askerler pirüpak mesajı vermeye çalışıyorum... Zorbanın teki, belindeki silaha elini atıp şu mücadele ortamına kural dışı bir giriş yapmaya kalkacak olursa... Benim açımdan
"karanlık", "sivil dikta", "tahammülsüzlük", "basını susturma girişimleri", "kibir" türünden meseleler hemen devre dışı kalır... Hatta bu satırların yazarı...
"Mustafa Karaalioğlu / Akif Beki" ikilisini anında sollar ve
"Türkiye'nin en büyük Tayyipçisi" olur... Hadi Tayyip Erdoğan gibi söyleyerek bitireyim: Bu böyle biline..."
***
Bugün Tekel işçilerinin sıkıntısını ve İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki seçime YÖK'ün vurduğu darbeyi yazacaktım. Ama Melih Aşık suni bir gündem yarattı. Ne diyelim Allah ıslah etsin! Allah bir insanın kaderini,
"tepe tepe kullanılmak" olarak çizmesin.