Demokratik açılım bağlamında, anayasa değişikliğine gitmek düşünülüyor. Tayyip Erdoğan, böyle bir değişikliği ancak CHP ile uzlaşma neticesinde gerçekleştirebilir. Zaten, bu yüzden, konuyu, uzun vadede yapılacak işler çerçevesine oturtuyor. Genel Yayın Müdürlerine verdiği iftar yemeğinde, orta vadede, büyük ihtimalle, 2010'da yasalarda değişikliğe gidileceğini, daha uzun vadede de, icap ederse, anayasanın değiştirileceğini belirtmiş.
Bence anayasadan da önemli olan zihniyet değişikliğidir. Amerika Birleşik Devletleri'nden bir örnek vermek isterim. ABD, ilk kurulduğu günden itibaren, özgürlükleri teminat altına alan bir anayasaya sahipti. 17 Eylül 1787'de kabul edilen Başlangıç bölümünde sıralanan ilkeler şöyleydi: "Biz, birleşik devletler halkı, adaleti sağlamak, ülke içinde huzuru güvence altına almak, ortak savunmayı gerçekleştirmek, genel refahı arttırmak, hürriyetin nimetlerini kendimize ve gelecek kuşaklara temin etmek için Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nı takdir ve tesis ediyoruz."
Amerikan Anayasası'na kısa bir süre sonra, din, ifade ve basın özgürlüğünü teminat altına alan şu madde (First Amendment) eklendi: "Kongre, dini bir kuruma saygı gösteren ya da serbest ibadeti yasaklayan; ya da söz özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ya da halkın sükûnet içinde toplanma, şikâyete neden olan bir halin düzeltilmesi için hükûmete dilekçe verme hakkını kısıtlayan bir yasa yapmayacaktır."
Anayasa metnine bakılırsa, yöneticiler herkese eşit davranmak ve adaletle hükmetmek zorundaydı. Ama 2. Dünya Savaşı sonrasında, aydınları baskı altına alan, her taşın altında komünizm tehlikesi gören Mc Carthycilik, bu ülkede yaşandı. Anayasa herkesi eşit yurttaş addediyordu fakat 1950'lerde zenciler birçok eyalette, beyazların gittiği okullara veya lokantalara gidemiyor, otobüslerde, ancak kendilerine ayrılan sıralarda oturabiliyordu.
Amerika, ayırımcılığın üstesinden geldi. Sonunda zenci bir cumhurbaşkanı bile seçti. Martin Luther King'in hayali, bir lahzada değil, adım adım, tedricen gerçekleşti.
Kürt meselesinin barışçı yollardan halli de, uzun bir süreç. Yavaş yavaş zihniyet değişecek, kuşkular azalacak. Tabii anayasa değişikliği bir teminat sağladığı için önemli ama her şey değil. Düne göre, bugün zaten önemli bir zihniyet değişikliği göze çarpıyor; tabular birer birer yıkılıyor. Demokrasi standardı yükseldikçe, dağ gibi görünen sorunların azaldığına şahit olacağız.