Melih Gökçek, cin gibi bir belediye başkanı. Neyin istismar edileceğini hiç bilmez mi? Bu yüzden, öyle bir şeyi telâffuz etmesine rağmen, Ankara/Bahçelievler 7. caddede anket yapmayacağına inanıyorum.
Referandumdan söz etmiyorum bile. Zira anayasamıza göre, referandum, sadece anayasa değişikliklerinde söz konusu; yani yasak. Anketin ise, hiçbir resmi değeri yok. Dolayısıyla, sonuçlar, tartışmaya daha da açık.

***
İçki, AK Parti'nin hassas karnı; demek, konu, kolayca mecrasından saptırılabilir. İşte gazeteci Rıdvan Akar da, fırsatı kaçırmadı ve "Mini etek yasaklansın mı, diye de bir anket düzenler misiniz?" sorusunu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'na yöneltiverdi.
İçki ruhsatı verilmemesi, bir şekilde, "mahallelinin huzuru kaçıyor" şeklinde izah edilebilir ama, mini etek yasağını tevil edecek hiçbir gerekçe bulunamaz. Muhatap olduğu sorular ve eleştiriler karşısında Melih Gökçek lüzumsuz bir tartışma başlattığının herhalde farkına vardı ki, hemen ertesi gün "Anket düzenlenmesi % 50-50" noktasına geldi.
***
Bu arada, her meselenin anket araştırmasına uygun olmadığını hatırlatalım. Temel haklar söz konusu ise, anket ya da referandum yapılamaz. Bu hatayı Turgut Özal işledi; siyasi yasakların iadesinde rakiplerini bertaraf etme amacıyla halka gitti. Üstelik, oğlunun sahip olduğu tek özel kanalda, Star'da ve devlet televizyonunda "Eskiler gelirse gene anarşi ve terör hortlar" propagandasını yaptı.
Şöyle bir tablo ortaya çıkmıştı: Özal, bir yandan AB üyeliği için çırpınan, Türk Ceza Kanunu'nun 141'inci, 142'nci ve 163'üncü maddelerini kaldıran, Kürt meselesinde özgürleştirici adımlar atan, Evren ile işbirliği yapmak suretiyle, Necdet Öztorun'un Genelkurmay Başkanlığı'nı önleyen bir lider görüntüsü sergilerken, hasımlarına karşı davranışıyla, demokrasiden nasibini almamış bir siyaset adamı izlenimi yaratıyordu.
Lâfı uzatmayalım, Özal o referandumdan çok yara aldı.

"Temel haklar referanduma sunulmaz" demek için bu örneği verdim. Demokrasi, "azınlıkta kalanların" hakkını ve hukukunu korur; çoğunluk kararıyla (referandumla ya da anketle) azınlığın hakkı elinden alınamaz. Zaten hangi mekânların içkili olacağı, nerelerde içki içilemeyeceği ve şartları mevzuatta belirtilmiştir. Anketle kanun değiştirilebilir mi? Elbette hayır. O zaman, en hassas noktayı ateş hattına sürmenin ne anlamı var?