CHP lideri Deniz Baykal'ın, basın toplantısındaki sözlerini anladımsa Arap olayım. Bir yandan, "AK Parti'nin projesi, bölünme projesidir" diyor. Buna mukabil, aynı konuşmada, "AK Parti hiçbir somut proje önermedi ki" diye yakınıyor. Somut proje olmaması daha iyi değil mi? Böylece herkes, projenin içinin doldurulmasına yardım eder.
Eğer AK Parti, bir dizi tedbiri içeren bir öneri paketiyle ortaya çıksaydı, eminiz, Deniz Baykal, bu defa da, "Bizimle konuşmadan, görüşlerimizi almadan bu paketi dayatıyorlar" diye yakınacaktı.
CHP sözcülerinin, "Terörden kaynaklanan bir demokratik açılım paketi olmaz" cümlelerini de hayretle karşıladım. Hem İspanya, hem de İngiltere, terörle baş edebilmek için, kültürel ve siyasi hakları tanıyan projeler hazırlamadılar mı? İrlanda Cumhuriyeti'yle birleşilmesini savunan İRA örgütü ve siyasi kolu Sinn Fein ile, İngiltere devletinin yaptığı müzakereler, 1998'de Belfast Anlaşması'yla, silâhlara veda ederek sonuçlandı. İspanya'da, General Franco öldükten sonra, 1978'de, ETA'nın siyasi kanadı Herri Batasuna kuruldu ve müzakereler sonucunda Bask bölgesine özerklik tanındı. Buna mukabil, İspanya'da terör sona ermedi. 2004'te iktidara gelen sosyalist Zapatero, şiddete son vermek için, ETA ile barış görüşmeleri başlatabileceğini açıkladı. ETA, demokratik sürece katıldıklarını ve devamlı ateşkes ilân ettiklerini bildirdi. Örnek iki ülkede de görüldüğü gibi, demokratik açılım ve siyasi haklar, terörle ilişkili olarak gelişmiştir. Amaç, terörün dayandığı tabanı caydırmaktır. Ve her iki ülkede de, terör örgütü ya da siyasi kolu muhatap alınmıştır.