Geçenlerde Mısır sefaretindeki davette bir konuşma dikkatimi çekti. Süleyman Demirel, yanına yaklaşıp, selâm veren Anayasa Mahkemesi üyesi Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'e, kayınpederi Emin Paksüt'ü kastederek, "O bir kahraman adamdı" diyor. Ferda Hanım bu, durur mu... Panter Emel gibi atlıyor: "Oğlu da ona layık, onun kadar kahraman değil mi... gelini de" diyerek kendisine bir övünme payı çıkarıyor.
Neymiş Paksüt çiftinin kahramanlığı? Parti kapatma davası sırasında Anayasa Mahkemesi üyelerinin görüşlerini bazı gazetecilere sızdırmak. Hatta iddiaya göre, Ergenekon sanıklarıyla işbirliği yapmak; hükûmetin kuyusunu kazmak.
Ferda Hanım, kocası ve kendisinin Emin Paksüt'e layık olduğunu söylerken, militanca bir mücadele içinde bulunduklarını da ele vermiş olmuyor mu?