Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), nihayet bir karara varabildi. Gazeteler, belli bir pazarlığın yürütüldüğünü ve Adalet Bakanlığı'nın, şikâyetlerin soruşturulması iznini vermesi karşılığında uzlaşmanın sağlandığını yazdı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le konuştum. Pazarlık söylentilerinden fevkalâde rahatsız. "Çünkü" diyor, "Biz, hiçbir iddiayı zaten hasıraltı etmedik. Bugüne kadar, usul neyse onu uyguladık. Kürsüde 11 bin hâkim ve savcımız var. Yılda gelen şikâyet miktarı ise, 5 binin üzerinde. İstediği sonucu alamayan taraf, her zaman şikâyette bulunur. Önce, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, şikâyetlere dosya üzerinden bakar. Eğer somut bulgular varsa, bir muhakkik tayin edilir. Muhakkik, genelde, şikâyet edilen kişiden daha kıdemli bir hâkim ya da savcıdır. Muhakkik ön inceleme yapar; iddialar ciddiyse, müfettişe aktarılır. Müfettiş, raporunu hazırlar, ya soruşturmaya gerek görmez, ya da, kendi görüşüyle birlikte raporunu HSYK'ya sunar. Ergenekon savcı ve hâkimleri hakkında da, konuları itibariyle tasnif edilmiş 38 dosya mevcut. Bunları inceleyen Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, pek çoğunu muhakkike göndermeye gerek duymadı. Bazıları hakkında muhakkikler 'soruşturmaya gerek yok' kararı verdi. Birkaç iddia da müfettişe intikal ettirildi."
Bakan Sadullah Ergin, pazarlık sonucu, peş peşe soruşturma açılacak; hâkim ve savcılar Şemdinli olayına bakan Van Ağır Ceza Mahkemesi'nin hâkimlerinin ve savcısının kaderini paylaşacak gibi bir endişe doğmasını istemiyor. "Bir savcının meslekten ihracı kolay değil" diyor Ergin. "Eğer savcılar yapmış oldukları soruşturma dolayısıyla meslekten atılacaksa, bu, anayasanın yargı teminatını düzenleyen 139'uncu maddesine aykırıdır."
Peki bundan sonra ne olacak?
Anladığım kadarıyla, işlemler biraz hız kazanacak. Mevcut şikâyetler, doğrudan müfettişlere intikal ettirilip, daha süratli bir şekilde HSYK'nın önüne gelecek. Ama, o noktada da, karar için gene, 7 kişilik Kurul'un tam kadro toplanması gerekiyor. Kısacası Şemdinli vakasının yaşanması ihtimali oldukça uzak.