Aydın Menderes'in şu cümlesine çok güldüm: "Hüsamettin Cindoruk, Demokrat Parti kongresini kazandıktan sonra, Mesut Yılmaz'la birleşecekmiş. O takdirde, başa Sabih Kanadoğlu'nu geçirirler diye düşünüyorum" dedi.
Yanlış anlaşılmasın: Cindoruk'un bu çabasını takdir ediyorum. Çünkü elini taşın altına koyuyor; görevden kaçmıyor. Amaç, "muhafazakârlığa doğru kayan merkezi, daha ılımlı çizgide yeniden inşa etmek."
Biraz açalım: DP-AP-ANAP-DYP, Türkiye'nin ana siyasi damarı üzerinde yürüyen, radikal renkleri ise, mutedil, makûl, kucaklayıcı bir yapı içinde eriten partilerdi. Ama AK Parti, Milli Görüş'ten devşirildiği için, klasik merkez sağdan farklı bir görüntü arz ediyor; fotoğrafın daha ucunda yer alıyor; böylece merkez kitle, sağa (koyu bir muhafazakârlığa) doğru kayıyor. İddialar bu istikamette ve Cindoruk, işte bu yüzden siyasete soyundu.
AK Parti'nin, -en azından yönetimi elinde bulunduranlar açısındanklasik merkez sağ duruşundan farklı bir yapıda olduğunu ben de görüyorum. Yalnız, bundan hiç rahatsız olmadığım gibi, kuşku ya da kaygıya kapılmıyorum. Hele hele toplum mühendisliğine dayanan çabaların er geç iflâs ettiğini bildiğimden, Cindoruk hareketine hiç başarı şansı tanımıyorum. Ayrıca, hareketin dayandığı felsefede de büyük bir sakatlık mevcut. Merkez sağ, daima, "halkın değerlerine" yakın oldu; bu yüzden, "irtica" suçlamalarına muhataptı; askerin siyasete karışmasına ise, şiddetle karşı çıktı. Seçilmiş iradenin, bürokratik iradeden üstün olduğunu hep savundu.
Sabih Kanadoğlu çizgisiyle örtüşenler, merkez sağın sesi olamaz. Hem Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını savunacaksınız, hem başörtüsü ile ilgili her türlü olumsuz tutumun yanında görüneceksiniz, (sözgelimi, başörtüsü yüzünden AK Parti hakkında dava açılmasını ya da eşi başörtülü bir cumhurbaşkanının Çankaya'ya çıkma çabasının engellenmesini hoş karşılayacaksınız), İmam Hatipler için adım atıldığında "Laiklik elden gidiyor" korosuna katılacaksınız, sonra da, "merkez sağ" yaftasıyla politikada yer edinmeye çalışacaksınız.
Cindoruk'un, "Taşın altına elimi koyuyorum" demesini takdirle karşılamakla birlikte, savunduğu görüşlerle, AK Parti'den ziyade, ancak, MHP ya da CHP'den oy devşirebileceğini söylemek isterim. Bir başka ifadeyle, "AK Parti'ye
değil, CHP'ye takoz olacaktır."