Samsun 19 Mayıs Üniversitesi eski rektörü Prof. Ferit Bernay 'dan bir mektup aldım. 20 Nisan tarihli yazımdaki iddialara açıklık getiriyor.
Önce, ne dediğimi hatırlatayım: Bernay'ın, 19 Eylül 2003'te, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un rektörlerle yaptığı toplantıya katıldığını, Eruygur'un, rektörlerin kendisine destek verdiğini gazeteci Mustafa Balbay'a anlatırken, Malatya, İstanbul, Samsun (19 Mayıs), Dokuz Eylül rektörlerinden "Bu işi yarına bırakmayalım heyecanı içindeler" diye söz ettiğini yazmış, ayrıca Bernay'ın Şener Eruygur ile arasında geçen bir telefon konuşmasına da temas etmiştim. O konuşmada Bernay, Şener Eruygur'a şöyle diyordu: "Burada etkili olacak bir rektör arkadaşımız olsun ki, Karadeniz bölgesinde bu işlerde. Özel kalemiyle, şeyiyle etki alanı yüksek oluyor. Böyle bir arkadaşa bunu devretmiş olurum."
***
Bernay'ın açıklaması: "1) O konuşma, 2008'de cereyan etti. Şener Eruygur emekliydi ve Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) başkanıydı. Ben de genel kurul üyesiydim. O konuşma, kongrede ADD yönetimine yeniden aday olmayı istememem ile ilgiliydi. Nitekim olmadım. 2) Rektörlüğüm dönemimde, iktidardan gördüğüm sıkıntıları ve siyasi baskıyı arttıracak olan YÖK yasa tasarı gibi konulardaki kaygılarımı demokratik platformlarda dile getirmeye çalıştım. 12 Mart ve 12 Eylül darbelerine bakış açım bütün çevrem tarafından bilinir; 12 Eylül anayasasına da red oyu verdim."
***
Ferit Bernay'ın bir an önce Silivri'deki cezaevinden çıkmasını temenni ediyorum. Bir darbenin bilerek içinde olmadığına da inanmak isterim. Ama maalesef, bizim aydınlarımız, arzu ettikleri sonuca ulaşmak için, sürekli askerden medet ummuşlardır. Hükûmet, 2003'te, YÖK yasa tasarısını gündeme getirince, çok sayıda rektör, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ü ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ı ziyaret etmişti. Ferit Bernay gibi, "ultra duyarlı" olanlar ise, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'la, karargâhtaki önemli subayların da katılımıyla, bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda görüşülenler, Jandarma'nın resmi belgesinde yer aldı. Rektörler, İmam Hatip liselerindeki türbanlı öğrencilerin arttığından, Kredi Yurtlar Kurumu'nun yönetiminin irticacıların eline geçtiğine kadar, bir dizi şikâyet sıraladılar. Genelkurmay Başkanı'nın "cumhuriyetin temel niteliklerini koruyacağına" dair açıklama yapmasını istediler. 25 Ekim'de öğretim üyelerinin cüppeleriyle Anıtkabir'e yürümesi kararlaştırıldı. ( "Ordu göreve" pankartı işte bu yürüyüş sırasında açılmıştı.)
Söz konusu rektörlerin, bir darbe içinde olduğunu düşünmüyorum. Ama YÖK yasasına karşı Jandarma Genel Komutanlığı'nda gizli toplantı yapıp, bir takım kararlar almak, cumhuriyeti korusun kollasın diye askerden medet ummak, hukukun üstünlüğüne inanan bir ilim adamına yakışır mı?
***
Ferit Bernay, her zaman darbelere karşı olduğunu, hayatında hiç tanımadığı insanlarla bir örgüt üyesi gibi gösterilmekten dolayı üzüntü duyduğunu söylüyor. Bence Bernay, Türkiye'de yaygın olan bir anlayışın kurbanı. Aydınlarımızın bir bölümü, başları sıkışınca, askerden medet umuyor.