Türkçemizde, " zarf değil mazrufa bak " denir. Böylece, görüntüden ziyade, muhtevanın önemi vurgulanmak istenir. Ama çağımızda, "tanıtım, ambalaj, takdim " ön plana geçti. Sosyal ilişkilerde ve siyasette de, ne söylediğinden ziyade nasıl söylediğin, üslup önem taşıyor. İşte bununla ilgili bir hikâye.
Kör bir dilenci. Önünde bir tabela; üzerinde " Doğuştan kör " yazıyor. Herkes adamın önünden geçiyor; eğilip kutuya para bırakan yok gibi. Bir reklamcı bu manzarayı görüyor; tabelanın arkasına bir şeyler yazıp dilencinin önüne bırakıyor. Ne olduysa oluyor. Herkes durup fakir adama para vermeye başlıyor. Reklamcının tabelaya yazdığı bir cümle, onlarca kişiyi etkilemeye yetiyor: "GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ; AMA BEN BAHARI GÖRMÜYORUM."
(Ahmet Özkay'a teşekkürler)