Abdullah Gül tarafsız değil. Peki Sezer tarafsız mıydı? Tarafsızsa, niçin atadığı kişiler hep onun gibi düşünüp karar veriyordu? Neden Sezer'in tayin ettiklerini CHP çok beğenirken, AK Parti hiç uyum sağlayamadı? Aslında sistemi değiştirmek lazım. 2003'te, AK Parti Yüksek Öğretim Kanunu'nda bir düzenleme yapmak istemişti. Rektörler, ikinci dönem seçimlerini etkilememeleri içinsadece bir defa, 5 yıl süreyle seçilebilecekti. Üniversite, bugünkü gibi 6 aday değil, 4 aday belirleyecek, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 4'ü 2'ye indirecek, gene cumhurbaşkanı 2 adaydan birini rektör olarak atayacaktı. Buna mukabil, rektörler, YÖK üyelerinin 3'te 2'sinin kararıyla ve cumhurbaşkanının onayıyla görevden alınabilecekti. Bugün, rektörü görevden almak mümkün değil. Dekanları ise, rektörler değil, doğrudan öğretim üyeleri YÖK'e önerecekti ve en çok oy alan 2 kişiden birini YÖK seçecekti. Ayrıca, YÖK'e cumhurbaşkanının tayin ettiği kişilerin sayısı 7'den 2'ye düşürülüyordu. Üniversitelerarası Kurul 6, hükûmet 6, Genelkurmay da 1 kişi atayacaktı.
Bu tasarıya karşı rektörler sokağa döküldü; sokağa dökülseler iyi de, hem Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ı, hem de Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü ziyaret ettiler. Ayrıca 15 rektör de, gizlice, Jandarma Genel Komutanı, -Ergenekon tutuklusu, günlüklerin baş kahramanı-Şener Eruygur'a gitti.
Şimdi ben bu rektörlerin gerçekten demokratik bir üniversite istediğine nasıl inanayım?