Türkiye bu hafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünya liderlerine 'kalıcı barış için terörle hep birlikte mücadele etme' çağrısının damga vurduğu NATO Zirvesi'ni yakından izlerken, İstanbul da uluslararası yatırımcıların odağındaydı. Daha Çinli otomotiv devi BYD ile imzalanan 1 milyar dolarlık yatırım anlaşmasının mürekkebi kurumadan, dün Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yeni bir yatırımın daha imza aşamasında olduğunu açıkladı. Gri listeden çıkmamızın daha fazla uluslararası yatırım anlamına geldiğini hepimiz biliyorduk. Ama bu kadar hızlı sonuçlar göreceğimizi doğrusu tahmin etmemiştim. En azından özellikle Cumhurbaşkanlığı Yarıtım Ofisi'nin uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve ilmek ilmek dokuduğu bu projeler için nihai karar aşamasında bir yaz rehaveti olur diye düşünmüştüm. Neyse ki yanılmışım.
Bir yandan arka arkaya gelen yatırım haberlerini takip ederken bir yandan da İstanbul'daki mekanların bu yatırımcı bereketinden payını aldığı kulağıma geldi. Yoğunluğun sebebi, küresel sermaye hareketlerinde etkili olabilen JP Morgan'ın yatırım konferansı idi. Önceki gün gerçekleşen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de bir sunum yaptığı JP Morgan toplantısına, 110 uluslararası kurumdan üst düzey isimler katıldı. Her zaman olduğu gibi bu toplantı öncesinde JP Morgan ekipleri ve yatırımcılar Türk iş dünyasından bazı isimlerle bir araya geldi, akşam yemeklerinde buluştu. Duyumlarıma göre başta bankalar olmak üzere holdinglerin üst yönetimlerini 10'ar-15'er kişilik yatırımcı gruplarıyla ziyaret eden JP Morgan'ın davetlisi yatırımcıların bazı isimlerle hafta boyunca iki kez görüşmüş. Duyduğuma göre İstanbul'un en gözde mekanlarında gerçekleşen buluşmalarda bazı iş insanları (magazin dünyasından bir tabirle belirtelim) pişti bile oldular. JP Morgan'ın sadece sunumlarla yetinmeyip sahadaki insanların nabzını da yokladığı bu bir haftada, Türkiye'den beklediğinden daha olumlu izlenimlerle ayrıldığını söyleyebilirim. En azından JP Morgan toplantısı sonrasında gerçekleşen TÜSİAD'ın YİK toplantısına gelen iş insanlarının aktardığı böyleydi. İstanbul'daki yatırımcı yoğunluğu Hazine ve Maliye Bakanı'nın programına da yansıdı. Bakan Şimşek, sadece 11 Temmuz Perşembe günü İstanbul'da 3 önemli etkinlikte, 3 kritik kesimle bir araya geldi.
Sabah JP Morgan toplantısında uluslararası yatırımcılara seslenen Şimşek, öğleden sonra TÜSİAD'ın YİK toplantısında bu kez Türk iş dünyası ile buluştu. YİK toplantısının basına açık bölümünde ekonomi programının ilk yılını ve elde edilen sonuçları paylaşan Şimşek ardından TÜSİAD üyeleriyle kapalı oturumda bir araya geldi. Üzerinde ekonomik programın başarılı bir şekilde çalışmasının verdiği rahatlık vardı. Hatta bir ara Ar-GE teşviklerini anlatırken iş dünyasına, 'AR-GE'de dünyanın en cömert teşvik programını uyguluyoruz, daha iyi örnekleri varsa lütfen getirin' diyerek iş dünyasına meydan bile okudu. Bu noktada kısa bir not iletelim Şimşek, Türkiye'de AR-GE teşviklerinden yararlanmanın halen 2015 seviyelerinde olduğunu belirterek, 'Neden bu programdan daha fazla yararlanmıyorsunuz' diye bile sordu. 284 ürün için açıkladıkları muazzam bir program olduğunu belirterek, iş insanlarına daha fazla AR-GE yatırımı yapmaları çağırısında bulundu.
Bakan Şimşek'in son durağı ise Türkiye Bankalar Birliği (TBB) idi. Genel kurul toplantısı sonrası banka genel müdürleri ile Ziraat Bankası Genel Müdürlük binasında bir akşam yemeği yiyen Şimşek'in böylece mesaisi Perşembe akşamı geç saatlere kadar sürdü. Bir güne iki Türkçe bir İngilizce sunum sığdıran Şimşek, gelen soruları da içtenlikle yanıtladı. Peki, yorgunluk var mıydı derseniz, bence yoktu. Zira yoğun çabaların verdiği olumlu sonuçları anlatmak aksine yeni hedeflere koşmak için daha çok güç verir.