Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

NATO 75 yılına ‘odadaki fil’le giriyor

Odadaki fil dedim ama aslında filler demek gerekir. Uluslararası diplomaside sıklıkla kullanılan 'odadaki fil', kimsenin pek konuşmak istemediği ama görmezden gelinemeyecek kadar büyük problemleri ifade etmek içindir. Bu yıl 75. yılını kutlayan NATO'nun gündemi yoğun ve belki hiç olmadığı kadar kritik. Liderler, şimdilik sesi cılız duyulan III. Dünya Savaş tamtamlarının nereye varacağı konusunda kilit bir zamanda toplanıyor. Gündem, soğuk savaştan bu yana en büyük güvenlik sınamalarından geçen üye ülkelerin 1 milyarı bulan nüfusunun güvenliğini sağlamak. Ve bunun için ele alınacağı açıklanan öncelikli konu, özellikle enerjide Avrupa ülkelerini bir hayli yoran Rusya-Ukrayna savaşı (fil1). Batılı ülkeler, Rusya'nın dünkü saldırısıyla birlikte bir türlü istedikleri gibi yönlendiremedikleri bu savaşın gereğinden fazla uzadığı görüşündeler. Liderler, NATO'nun 75. yılı dolayısıyla bir anma programının gerçekleşeceği zirve kapsamında NATO-Ukrayna Konsey toplantısı için bir araya gelecekler. Daha önce Davos gibi birçok uluslararası platformda olduğu gibi tek taraflı yapılan bu toplantılar şu ana kadar bir sonuç vermezken, NATO üyesi liderlerin bu toplantısında konuşulacaklar merakla bekleniyor.
Bir diğer kritik başlık ise Gazze'deki katliam (fil2). İsrail'in şiddetini giderek artırdığı bu insanlık dışı orantısız saldırıların bir an evvel durdurulması, BM için olduğu kadar 32 üyeli NATO için de önemli bir sınav. Aksi halde tüm uluslararası kurumların sorgulandığı kaçınılmaz süreç başlayacak. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana iyi kötü bugüne gelen uluslararası düzen derinden sarsılacak. Zirve öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, "Washington'da Ukrayna'ya destek için NATO'nun birliğini ve gücünü bir kez daha ortaya koyacağız" demesi ve maalesef Gazze'den söz etmemesi, NATO'nun devamlılığını zaten sorgulatıyor.
Seçim arifesindeki ABD'de daha favori görülen Donald Trump'ın yeniden yönetime gelmesiyle ülkenin NATO üyeliğinden çekilmesi olasılığı (fil3) zihinleri meşgul eden bir başka konu. Uluslararası diplomasi, bu olasılığı 'önce ABD' söylemiyle gündemde tutan Trump'ın böylesi bir hamlesinin NATO'da çözülmeye neden olabileceğinden endişe ediyor.
Bu noktada zirvenin en deneyimli lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ajandasında yer alan Gazze'de kalıcı barış için gerekli adımların atılması ve Filistin'de istikrarın sağlanması başlıkları aslına bakarsanız NATO'nun bir nevi odadaki fillerden kurtulma bileti. ABD'de ikili görüşmeler de yapması beklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın NATO üyesi devlet ve hükümet başkanları toplantısına katılarak bu başlıkları gündeme getirmesi bekleniyor. Akşam da ABD Başkanı Biden, liderler ve eşlerini Beyaz Saray'da ağırlayacak.
Hem zirvede hem de Beyaz Saray'daki yemekte gözler hiç şüphesiz daha başbakanlık koltuğundaki ilk haftasını doldurmadan NATO Zirvesine katılan İngiltere Başbakanı Keir Starmer'de olacak. İngiliz basını Starmer'in 'ilk uluslararası sahnesi' şeklinde niteledikleri ziyaretin, dünya liderleri ile tanışma ve kendini tanıtma fırsatı olacağını yazdı. Ülkesinin dostlarını artırmayı hedefleyen Starmer'in 'İngiltere geri geldi, bundan sonra uluslararası sorunların çözümünde daha çok rol alacak' mesajı vermesi bekleniyor. Gelelim NATO'nun bir diğer güçlü ülkesine. Erken genel seçimlerin ikinci turunda da gerekli çoğunluğu elde edemeyen Fransa'da işler karışık. Dolayısıyla hem Rusya ve Ukrayna ile görüşebilen hem de Filistin konusunda da önemli bir konumu olan Türkiye'nin, daha önce de olduğu gibi şimdi de NATO'daki konumu kaçınılmaz olarak daha da güçlenecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA