Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Ufak dükkânlardan muhteşem fabrikalara

Cumhuriyetimizin 100. yılı aynı zamanda ülkemizin birçok köklü kuruluşunun da 90, 95 ve hatta 100. yılı. Örneğin geçenlerde yine bu köşede gözbebeğimiz THY'nin 90. yaşını kutladığını ve 100. yıl vizyonunu yazmıştım. Bugün ise 85. yılını kutlayan Halkbank'tan söz edeceğim.
Kişiler kadar kurumların da hikayeleri, kapsadıkları döneme ilişkin önemli bilgiler sunması açısından her zaman ilgimi çekmiştir. Halkbank'ın yıldönümü vesilesiyle yayınladığı özel gazeteyi incelediğimde 1930'ların Türkiye'sini yansıtan bazı önemli bilgilere rastladım. Ama önce Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'ın, "Yeni bir bankacılık ekosisteminin öncüsü olmak için finansal, sosyal, fikri ve insan sermayemizi seferber etmiş durumdayız" cümlesinin altını çizeyim. Zira Halkbank'ın kurulduğu günden bu yana ülke ekonomisinin destekçisi olduğunun ve bundan sonra da bu şekilde devam edeceğinin vurgulandığı son derece önemli bir ifade bu.
1938'de, Türkiye'nin seferberlik yıllarında kurulan Halkbank'ın dönüm noktalarından bugüne not edilmesi gereken birkaç anekdot ise şöyle:
NEDEN 5 YIL GECİKTİ: 'Önce Halk Sonra Bankayız' sloganıyla akıllarda kalan Halkbank meğer 1933 yılında kurulmuş. Ancak faaliyete 1938 yılında 5 yıl sonra başlayabilmiş. Nedeni bankanın kuruluş hikâyesinde gizli. 1930'lar dünyada da büyük buhranın yaşandığı yıllar. Sanayi hamlesi ve zirai üretimin artırılması için gerekli adımlar atılmış, destekleyecek bankalar kurulmuş ancak henüz esnaf ve sanatkarın ihtiyacını giderecek küçük kredi meselesi çözülememiş. Küçük esnaf kredi ihtiyacını tefecilerle karşılıyor ve bu da onların belini büküyor. Bu sorunun üzerine gitmek için Halkbank ve bankanın uygun gördüğü yerlerde de Halk Sandıkları'nın kurulmasına karar veriliyor. Fakat kanunla getirilen bu karma sistemin hayata geçirilmesi hemen mümkün olamıyor. O nedenle de Halkbank ve Halk Sandıkları sistemi 5 yıllık bir gecikmeyle 1938'de faaliyete başlıyor.
GURBETÇİNİN BİRİKİMİ: Türkiye'nin hızla sanayileştiği 60'lı yıllarda Halkbank da şubeleşme hamlesi içinde. Halkbank bir yandan da Almanya'ya giden işçilerin birikimlerini değerlendirmek üzere adımlar atıyor. O dönemde Batı Almanya'da olan Köln'de bir temsilcilik kuruluyor. Sonrasında Berlin, Münih ve Amsterdam'da da irtibat büroları açıyor.
KÖY MEVDUATIYLA HEDEF YASTIK ALTI: Yastık altındaki birikimlerin sisteme kazandırılması o dönemde de devletin hedefi ve bu kapsamda Halkbank köy mevduatı projesi hayata geçiriliyor. Yapılan kampanyaların sonunda 1968'de 485 milyon lira olan Halkbank'ın mevduatı 1974'de 3.3 milyar liraya çıkıyor.
REKLAMLARIN DİLİ VE TANK KUMBARASI: Halkbank çocuklara her zaman özel bir önem veriyor. Örneğin 1947'de ilk kez yarının tehlikelerine karşı kuvvetli silah olarak görülen tank şeklinde bir kumbara çıkarıyor. Ayrıca anne ve babaları da tasarruf yapmaya çağırıyor.
GÖZ KAMAŞTIRCI KALKINMA: Bu nostaljik hızlı turun ardından günümüze geldiğimizde, 1.166 yurtiçi-yurtdışı şube ve hizmet biriminde 27 bin çalışan ile ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam eden Halkbank, geleceğin bankacılığına yön vermeye talip.
Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Özdil bu vizyonun altını şöyle çiziyor: "85. yılında ülkesi için çalışan üreten her kesimin yanında olan güçlü itibarlı bir kurum haline geldik. Ufak dükkanları muhteşem fabrikalara dönüştürme misyonumuz bugün geldiğimiz noktada dünya ekonomisine entegre olmuş göz kamaştırıcı kalkınma projelerine imzasını atan bilgi toplumuna hızlı bir geçiş yaparak sanayisini son teknolojiyle donatan gelişmiş bir Türkiye'ye katkı sunarak devam ediyor." Önce halk sonra banka olmak gibi zor bir hedefi başaran Halkbank'a ben de daha nice nice 85 yıllar diliyor, bu vesileyle herkesin mübarek Kurban Bayramını kutluyorum. Bayramdan sonra yeniden buluşmak üzere.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA