Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Togg nefreti ve çalınan 60 yıl

İlk turdaki özgürlük(!) ve demokrasi(!) söylemi, ikinci turda yerini milliyetçiliğe(yine !) bırakınca aklıma nedense Türkiye'nin yerli otomobilinden duyulan rahatsızlık geldi. Rahatsızlık hafif kaldı, Togg'u sevenlere yönelik nefret desem daha doğru. Nedenini anlayamadığım bu nefrete ve organik olmayan milliyetçiliğe döneceğim. Önce geçen eylül ayında iş için gittiğim Berlin'den bir gözlemimi aktarayım. Almanların Berlin merkezli yerli kahve zinciri Einstein şubelerindeki artış dikkatimi çekti. Merak ettim, rehberimize sordum, "Almanya'da Einstein'dan değil de bildiğimiz uluslararası kahve zincirlerinden kahve içenleri nerdeyse dövüyorlar" dedi. Dövmek mecazi tabi ama pek hoş gözle bakmıyorlarmış. Daha kahvede böyle bir anlayışı olan Almanların kendi otomobillerini nasıl sahiplendiklerini bir düşünsenize.
Yanlış anlaşılmasın biz ülke olarak yerli otomobilimize bugüne kadar hiçbir markaya nasip olmayan bir güçle sahip çıktık. Togg'u çok ama çok sevdik. Fakat özellikle kendisini kitle önderi olarak gören bazı isimlerin nefreti bence analiz edilmesi gereken bir durum. (Yine sosyologları, psikologları göreve çağıracağım, olmayacak.)
Zira bu, 60 yıl önceden gelen bir nefretin hayaleti gibi. Devrim yolda kaldı manşetini hatırlayın. Kendi markasıyla otomobil üretebilecek olan Türkiye'den 60 yıl çaldılar. Aslında bizim ve çocuklarımızın geleceğiydi çaldıkları. Anlaşılan şimdi bir 60 yıl daha çalmak istiyorlar. İşte bir türlü anlayamadığımız nefretin nedeni bu olmalı. Öyle ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dert edinip, çizdiği vizyon ve devletin büyük desteği ile kurulmuş bir fabrika var ortada. İstihdam, gelir ve sonunda illa ki ihracat da olacak olan bu fabrikaya insan neden karşı olur?
İş mi istemiyoruz, gelir mi, döviz mi yoksa fabrika mı?
Nedir istemedikleri anlamak mümkün değil. Ama bunu sadece cahillikle açıklamak bence doğru değil. Bu işin içinde muhakkak, bir 60 yıl daha çalmak gibi bir kötü niyet var.
Nefretle karşı olduklarını söyleyenlerin argümanı ne, 'yerli değil'. Yerli nedir diye soruyorsun? Günümüzde bir otomobil markası için 'yerlilik' ne demektir onu bile bilmiyor.
Gözünün önünde 1.2 milyon metrekarelik bir araziye kurulu Togg fabrikasına, orada otomobil üretildiğine inanmıyor. Gidip, hükümetin sırf seçim propagandası olsun diye İtalya'dan (ama orada nerede üretildiğine ilişkin hiçbir bilgi, hiçbir delil yok, böyle bir devirde en azından bir foto bile yok) tırlara Togg yükleyip getirdiğine inanıyor. Oysa muhalefet bütün bu saçmalıklar yerine Togg'a sahip çıkmış olsaydı, yıkmak yerine daha da büyüteceğiz, iki fabrika daha açacağız deseydi daha fazla oy alabilirdi. Çünkü belki o zaman deprem bölgesinde yıkılan evleri yeniden yapıp hak sahiplerine bedava vereceğiz dediğinde yani yıkmak değil yapmak mesajı kalkışması daha inandırıcı olabilirdi.
Kısacası, yıkmak ya da yıkmamak, işte bütün mesele bu, nokta.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA