Sizi bilmem ama ben canhıraş bir şekilde 'Karadeniz'de doğalgaz yok, fabrika yok, Togg da burada üretilmiyor' diyenleri bir türlü anlayamıyordum. Muhalefet liderlerinin, destekçisi anlı şanlı büyük ve elbette tarafsız(!) gazetecilerinin ve sorgusuz sualsiz onların söylediklerine/yazdıklarına inanan ve buna rağmen kendisine muhalif diyenlerin, 'Karadeniz'de gaz yok, Rus gazını getiriyorlar' demelerine bir türlü anlam veremiyordum. Ta ki çocukluğunda Karadeniz'de gaz aranmasına şahitlik etmiş iki yaşlı amca ile konuşana kadar.
Bugün, İstanbul'da yaşayan Karadenizli iki yaşlı amcanın gözünden, muhalefetin 'gaz yok, petrol yok ve ha bir de Togg burada üretilmiyor' söyleminin, toplumda nasıl karşılık bulduğunu ya da bulamadığını aktarmaya çalışacağım. Söyledikleri aklıma yatınca ben gazeteciyim bu söylediklerinizi yazabilir miyim diye sordum. "Kızım isimlerimizi yazma, bizim siyasetle ilgimiz yok, sıradan vatandaşlarız" dedikleri için isimlerini yazmıyorum. İstanbul'un Karadeniz'i aratmayan bir semtinde karşılaştığım Trabzonlu iki sıradan vatandaş ile sohbetimizde söz, ister istemez Türkiye'nin doğalgaz keşfine geldi. 'Ne diyorsunuz, gaz var mı, yok mu?' diye sordum. "Olmaz olur mu, Ruslar buluyor da biz bulunca mı yok oluyor bu gaz" cevabının üzerine 'Ama yok diyenler var, üstelik diyenler öyle boş adamlar değiller aralarında parti liderleri var' dedim.
Ve bakın ne öğrendim. Meğer gaz yok söylemi işte bu nedenle karşılık bulmuyor: "Onlar eskiden nasıl petrol kuyularını kapattılar, burada petrol yok dediler aynısını bugün yaparlar. İktidara geldiklerinde zaten gaz yoktu, göz boyamak için getirdikleri Rus gazıydı, biz getirmiyoruz, kapatıyoruz bu tesisi, Türkiye için çok yüksek maliyetli derler."
Nasıl olur böyle bir şey demeye kalmadan, "Olur, biz bunları daha çocukken gördük, Trabzon'da denizde geceleri ışıkları yanan büyük gemiler görürdük. Bunlar ne diye sorardık, büyüklerimiz gaz arıyorlar Rus'ta da, bizde de çıkacak diyorlardı ama bizde bir türlü çıkmadı. Sonunda burada gaz yok dediler ve gittiler. Şimdi Reis gazı buldu, evlerimize getirdi yine de yok diyorlar çünkü iktidara gelirlerse 'zaten gaz yoktu' deyip bu tesisi kapatacaklar. Şimdiden bunun zeminini hazırlıyorlar" dediler.
Ve işte tam karşımdaydı, muhalefet ve avanesinin yapılan her icraatı inkar etme zihniyetinin arkasındaki nedeni vatandaş böyle okumuş. Herhangi bir veriye, bir delile dayanmadan sadece gaz yok derseniz, alay ederseniz, olacağı bu. Millet buna inanmadı, inanmaz. Peki Togg için de mi aynı şeyi düşünüyorsunuz dedim bu kez. Cevap hazırdı: "O fabrikayı da kapatır bunlar, temel atmama töreni yapanlar da bunlar değil miydi?"
Soru doğru olunca ben de bir şey diyemedim tabi, haklılar. Bu gözler, bu kulaklar İstanbul'da temel atmama törenine şahitlik etti sonuçta. Hem de neyin temel atmama töreniydi hatırlıyor musunuz? Marmara denizine yönelen atıklar için arıtma tesisinin temel atmama töreni düzenledi bu zihniyet. Tekrar ediyorum, arıtma tesisi temel atmama töreni. Sonuç, sonuç müsilaj.
Çabuk unutuyoruz, o yüzden son bir şey daha, bu zihniyet 2013'te 'ben Marmaray'a binmem' demişti. Hatırladınız mı? Marmaray İstanbul'da sadece ulaşım sürelerini değiştirmedi, İstanbul'un lig atlamasını sağlayacak kadar önemli bir yatırımdı. Ve onlar bununla da 'su bastı, basacak' diye alay ediyorlardı.
Peki, şimdi ne olacak, ne olacağı belli. Onlar 14 Mayıs öncesinde söylediklerini inkar edip, oy için milliyetçilik yaparken, ülke olarak bu Pazar günü yine dünyaya örnek olacak bir katılımla seçime gideceğiz. Ardından bu kez daha büyük bir aşkla yola devam edeceğiz.