ABD'de başkanlık seçimleri, beklentileri karşılayamadan sona erdi. Bir önceki başkanlık seçimleri sonrası Senato baskını olmuş, 2016 seçimleri sonrası bazı eyaletlerde "O zaman biz de ABD'den ayrılalım" protestoları yaşanmıştı. Ancak bu yılki seçimler hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde Donald Trump'ın ezici zaferiyle sona erdi.
Donald Trump'ın Joe Biden karşısındaki üstünlüğünün Biden yerine Kamala Harris'in aday gösterilmesiyle sona erdiğini düşünenler için oldukça şaşırtıcı bir sonuçtu bu.
Medya patronları, sanatçılar, akademisyenler, ABD derin devleti, Z kuşağı vd. destekçileri ile Donald Trump'a karşı zafer elde etmesi beklenen Kamala Harris, Demokratların en başarısız başkan adaylarından biri oldu. Başarısızlığı tam olarak anlamak için şunu söylemek yeterli olur sanırım: Harris, 2020 yılında Biden'ın aldığı oyu ABD'nin hiçbir eyaletinde, hiçbir şehrinde, hatta hiçbir kasabasında artıramadı.
Oysa Joe Biden'ı adaylıktan vazgeçirip önseçime bile girmeden Kamala Harris'i aday gösterirken hesapları bu değildi. Dünyaca ünlü sanatçılar köşe yazıları yazıyor, gençliğin peşinden koştuğu Taylor Swift gibi süper starlar sosyal medya hesaplarından Kamala Harris'in desteklenmesi çağrısı yapıyordu. Ancak yüz binlerce beğeni alan bu postların bir işe yaramadığı görüldü. Tıpkı toplanan bağış miktarındaki üstünlüğün bir işe yaramadığı gibi.
Kamala Harris seçim kampanyası sırasında 1 milyar dolara yakın bağış toplarken, Trump cephesinde bu sayı 338 milyon dolarda kalmıştı.
LGBT, kürtaj, ekonomik kaygılar ABD'li seçmenler için daha baskın çıktı. Başkan seçimini yapacak delege oylarında Trump 279 oy alırken, Harris 223'te kaldı. Demokratların bir oldubitti ile başkan adayını değiştirmeleri, sadece başkanlığı kaybetmekle kalmayıp Temsilciler Meclisi ve Senato'da da ağır bir yenilgiye uğramalarına neden oldu.
Donald Trump'ın kazandığının kesinleşmesi sonrası, Türkiye'de CHP'lilerden sıklıkla gördüğümüz seçmenleri aşağılama ayinlerinin Demokrat Partili seçmenler tarafından yapıldığını gördük. Savunma sanayii, diziler derken ihraç kalemlerimiz arasına muhalefet seçmenlerini de katan ilk ülke olduğumuzu söyleyebiliriz.
Seçimlerin enteresan sonuçlarından biri de ABD'deki Yahudi nüfusunun Harris'e oy verirken Müslüman seçmenlerin Trump'tan yana tavır alması oldu. Oysa seçim sonrası yeni durumun Gazze için bir felaket olduğunu söyleyen çok sayıda yorum vardı. Gazze bir yılı aşkın süredir Biden ve Kamala yönetiminin sağladığı sınırsız destekle soykırıma maruz kalmamış gibi. Dünyanın en etkin siyonistler listesinde 3. sırada olan Blinken, Biden-Harris iktidarında ABD Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturmamış gibi.
Trump, düzen karşısında rüştünü ispat edememiş ergen, bir ihtiyar hallerinden sıyrılmaya karar verip kendisini yok etmeye çalışan ABD'nin müesses nizamı ile hesaplaşırsa bu seçim tüm dünya için hayırlı olacak. Gerisi bizi çok da fazla ilgilendirmiyor.