"Eksen kayması, Batı'dan uzaklaşma, ayakları yere basmayan dış politika..."
Türkiye'deki dış politika uzmanlarından ve muhalefet liderlerinden sıklıkla duyduğumuz eleştirilerdir bunlar. Ülkemizin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde attığı adımları engellemek için yapılan bu yorumlar gündemimizi meşgul eder.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Ekim'de yaptığı açıklamalar hem bu eleştirilerin ne kadar çapsız olduğunu hem de kendisinin dönem dönem yaptığı, "Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" açıklamasının hamaset değil atılan planlı adımların bir sonucu olduğunu gösterdi.
Cumhurbaşkanımız, Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla tarihi donduran dış politika uzmanlarımıza neden BRICS'e üye olmak istediğimizi detaylarıyla anlattı.
BRICS üyelerinin dünya yüzölçümünün % 30'unu, nüfusunun % 45'ini, mal ihracatının % 25'ini gerçekleştirdiğini açıklayan Erdoğan, Türkiye'nin makas değiştirmediğinin altını çizdi.
Yeni Türkiye'nin önceliğinin herhangi bir cephenin kurşun askeri olmak olmadığını, Türkiye ekseninin dış politikamızın ana omurgası olduğunu belirtti.
Türkiye'yi önceleyen, diğer ülke ya da blokların menfaatlerini değil kendi insanlarının menfaatlerini önemseyen bir ülke olduğumuzu dosta düşmana bir kez daha hatırlattı.
Türkiye'nin tüm bu platformlarda bir NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten ülke kimliğiyle yer aldığını hatırlattı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu gerçeği yıllar önce kendisine sorulan bir soruya verdiği cevapla ortaya koymuştu: "Erdoğan kendi ülkesini önceleyen bir lider."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Makas değiştirmedik, Türkiye eksenini dış politikamızın ana omurgası yaptık" açıklamasının altı, 20 yılı geçen icraatları ile adım adım dolduruldu. Yapılan duble yollardan savunma sanayiine verilen öneme, Afrika açılımından Marmaray'a kadar ilmek ilmek dokunan bir politika bu.
Dün ABD veya Almanya hibe etmese askerine verecek teçhizatı olmayan bir ülkeyken bugün savunma sanayiinde en büyük ihracatçılardan biri hâline geldiğimiz için dış politikamız "Türkiye eksenli" oluyor.
Afrika'nın bütününde adil ortak olarak işbirliği yaptığımız için kıta ülkeleri arasındaki ihtilaflarda arabulucu olmamız isteniyor. Bu prestij de bizi BRICS zirvesine katılmamızı sağlıyor.
Türkiye uluslararası her platformda ağırlığını artırırken yabancı ajanslar, Alman Dışişleri Bakanı'nın Çin ziyaretinde nasıl rencide edildiğinin haberini paylaşıyordu.
"Türkiye ekseni", Türkiye Yüzyılı'nın en önemli basamağı oldu. Bu başarıyı devam ettirmek ve kalıcı hale getirmek için çalışmaya ve kendimize güvenmeye devam etmeliyiz.