Evlat sahipleri için en korkutucu kâbuslardan biri çocuklarının kaçırılmasıdır. Sokakta beraberken bile bir anlık uzaklaştıklarında ya da göz hizamızdan kaybolduklarında telaşlanırız. Kaçırılan çocuk haberleri arttığında çocuklarımızı kapının önüne bile yalnız yollamaz, kendimizce önlemler alırız. Ancak yıllardır çocuklarımızı inancımızdan ve değerlerimizden, örf ve âdetlerimizden uzağa kaçıran, onların zihnini ifsat eden LGBT lobisine karşı bırakın güçlü önlem almayı, bu lobiye karşı sesimizi yeterince bile çıkaramıyoruz.
Büyük Aile Platformu bu yanlışa dur demek için kurulmuş bir platform. Cumhuriyet Kadınları Derneği'nden Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı'na kadar geniş bir yelpazede 262 STK'nın üye olduğu bir koalisyon. Bu koalisyon tarafından organize edilen "Büyük Aile Buluşması" etkinliğinin üçüncüsü 15 Eylül Pazar günü saat 14.00'te Saraçhane Parkı'nda başlayacak. Ardından Beyazıt Meydanı'na kadar yapılacak sessiz yürüyüş ve basın açıklamasıyla etkinlik tamamlanacak.
Büyük Aile Platformu bu yıl düzenlenecek etkinlik için İstiklal Marşı'mızdan ilhamla "Dursun bu hayâsızca akın" sloganını seçti. Yaşadığımız LGBT işgalini ve mücadelenin önemini anlatan bir slogan. Çünkü artık LGBT dayatması, ülkeleri işgal eden ordulardan daha tehlikeli bir hâle geldi. Artık içinde LGBT unsurları olmayan bir film çeken yönetmen, görüşü ve inancı ne olursa olsun gerici olarak tanımlanıyor. Çocuk kitaplarından oyunlara, çizgi filmlerden oyuncak sektörüne doğrudan çocuklarımızı hedef alan bir düşmanla karşı karşıyayız.
Üstelik bu düşman, çocuklarımızı hedef aldığını sadece adında "Onur" olan yürüyüşlerinde açıkça dile getiriyor. Çocukları "özgürleştirmek" adına cinsel kimliklerini baskılayıp tersine döndürmek için çabalıyor.
Bu acımasız, küstah ve sinsi düşmanla mücadele etmek için önce düşmanımızı iyi tanımak, sonra da sesimizi güçlü bir şekilde çıkarmamız gerekiyor. Batıl davaları uğruna sokaklara çıkarak bağırıp çağıran, ortalığı yakanlara karşı asıl olanın biz olduğumuzu göstermek için sokaklarda olmalı ve rahatsızlığımızı göstermeliyiz.
"Bir yürüyüşle ne olur ki?" diye sakın düşünmeyin. Büyük Aile Yürüyüşlerinin ilk ikisine Türkiye'de gösterilen tepkiyi, LGBT lobisinin askerlerinin nasıl çıldırdığını, durdurmak için neler yaptığını hatırlayın. Pazar günü çoluğunuzu çocuğunuzu alın, ne için yola çıktığınızı öncesinde anlayacakları bir şekilde onlara da anlatarak bu yürüyüşe katılın.
Katılın ki Türkiye'de çocuklarımızı bizden çalmaya çalışan bu iğrenç çetenin üyeleri, kendilerinin farkında olduğumuzu ve bununla mücadele ettiğimizi bilsin. Bu yürüyüşe katılın ki bu sapkın lobiyle bir ibadet bilinciyle mücadele eden insanlara moral ve cesaret verin. Bu mücadeleye katılın ki "Hakk'ın vaat ettiği günler doğsun".