Cumhuriyet Halk Partisi'nde ertelenen tüzük kurultayı sonunda yapılacak.
Kurultay yaklaştıkça görünürlüğü artan Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkanlığını garantilemek isteyen Özgür Özel'in çalışmaları devam ediyor. Buna adı 2028 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması beklenen Mansur Yavaş'ın faaliyetleri de katılınca Ekrem İmamoğlu'nun ne yapacağını bir süredir merakla bekliyordum. Merakım, Ekrem İmamoğlu'nun adından söz ettirmek için yapabileceklerinin bir sınırı olmamasıydı.
CHP'li İBB Başkanı tam da kendisinden beklenen bir performans ile adından söz ettirmeyi başardı. Belediye imkanları ile dizayn ettiği medya kuruluşuna çıkan İmamoğlu önceden hazırlanmış soruya "Hodri meydan. Ceza mı keseceksiniz? Buyurun kesin. Size söz: Bu millet ayağa kalkar. Bu millet size Yargıtay kararı verene kadar o süreyi göstermez, evinize yollar" cevabını verdi.
Ekrem İmamoğlu'nun bu açıklamasından sonra CHP İstanbul İl Yönetimi bir adım ileriye gitti. İstanbul'da pek çok meydanda, yerlerde, duvarlarda "Hodri Meydan" yazısı yazdı. CHP'de tüzük, kurultay, kimin gerçek genel başkan olacağı tartışmaları çöp kutusuna atılarak herkes Ekrem İmamoğlu'nun arkasında hizaya girdi.
İmamoğlu'nun yaptığı şovla sadece CHP içindeki tartışmaları kendi lehine sona erdirmedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aylar önce kaza olacağı kendisine bildirilmesine rağmen önlem almayarak sebep olduğu ölümlü kazayı gündemden düşürdü. İmamoğlu yaptığı bu şovla, dünyada ulaşım otobüsü ile bina yıkan ilk belediye başkanı olduğunu da unutturdu.
CHP'li İBB Başkanı bu şovla, çivi çakmanın bile izne tabi olduğu Boğaz hattında kaçak yapılaşmaya izin verdiğini, skandal ortaya çıkınca hiçbir şey yapmadığını, yıkım için gelen ekiplere zorluk çıkarttığını da örtbas etmiş oldu. Ayrıca bizzat CHP'li isimler tarafından ortaya atılan bazı "gazetecilerin" İBB'den para aldığı iddiasını da çöpe attı.
Göreve geldiği andan itibaren belediye başkanlığı ile değil açıklamaları, "racon kesmeye" benzeyen tehditleri ile gündeme gelen İmamoğlu şimdilik gemisini yüzdürmeye devam ediyor. Ancak trollerle, satın alınmış medya kuruluşları ile maaşa bağlanmış sözde gazetecilerle bu geminin bir yerde su alması muhtemel...