"Her seferinde aynı şeyi yaşamaktan bıkmadık mı? Biri bir kuyuya bir yalan haber atar, 40 akıllı bir ay çıkarmaya uğraşırız. Ancak neticede o yalanın tortusu hep zihinlerde kalır." 17 Kasım 2017 tarihinde bu köşede yayınlanan "Yabancı Temsilcisi Kayıt Akdi Çıkarmalıyız" başlıklı yazıma bu girişle başlamıştım.
"RTÜK Lisansı Yetmez, 'Yabancı Ajan' Kanunu da Uygulanmalı" başlığını taşıyan 14 Şubat 2022 tarihli yazımda da ABD ve Avrupa Birliği'nin "düşünce özgürlüğü" itirazlarına rağmen "Yabancı Ajan" yasasının çıkarılmasının önemini hatırlatmıştım.
Eski yazılarımı hatırlatmamın nedeni, Gürcistan'da tekrardan alevlenen bir tartışma. ABD ile Rusya arasındaki çatışmanın en görünür ülkelerinden biri olan Gürcistan'da Mart 2023'te "Yabancı Ajanların Kaydına İlişkin Yasa Tasarısı" parlamentodan geçerek onaylanmıştı.
Ülkenin ABD ve Avrupa Birliği destekçisi cumhurbaşkanının yönlendirmesiyle protestolara neden olan yasa, 14 Mayıs 2024'te tekrar meclise getirilerek bir kez daha onaylandı.
Yasa aslında oldukça basit... STK ve medya kuruluşları fonlarının en az yüzde 20'sini yurtdışından alıyorlarsa yabancı ajan olarak kayıt yaptırmaları gerekiyor. Buna uymayanlara da ağır para cezası getiriyor.
Bu yasaya karşı çıkan cumhurbaşkanı veto edince meclis mayıs ayı içinde bir kez daha toplanıp yasayı tekrar onayladı.
Tabii bu sırada sokaklar yangın yerine döndü. Cumhurbaşkanının açıklamasından cesaret alan fonlu STK'lar ve onların temsilcileri, Avrupa Birliği bayrağına sarılarak gösteri düzenledi.
Gürcistan Meclisi yasayı ne zaman gündemine alsa Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD bu tasarıya karşı olduklarını ve onaylanması halinde "bedel ödeteceklerini" açıkladı.
Yani özellikle 7 Ekim'den bu yana İsrail'i eleştirmeyi dahi yasaklayan, Rusya-Ukrayna savaşında Rus klasiklerini bile insanlığın ortak hafızasından çıkarmaya çalışan ülkeler düşünce özgürlüğü masalını okumaya devam etti.
Üstelik bu yasa ABD'de 1938'den bu yana yürürlükte olan FARA (Foreign Agent Registration Act) olarak bilinen yasayla benzer özellikler taşıyor. ABD'deki yasada yabancı ajan kaydı yapan kuruluşlar şehir değişikliğinde bile izin almak zorunda.
ABD'de, Fransa'da, Almanya'da hak olana Gürcistan'da "insan haklarına aykırı" demelerine gerek yok. Nasılsa uluslararası sistemin "insan hakları" söyleminin masal olduğunu Gazze'de gördük. Bu saatten sonra fuzuli kelime israfına gerek olmamalı bence...
ABD ve AB yetkilileri çıkıp açıkça şunu demeli: "Bizim başka ülkeleri karıştırma hakkımızın engellenmesine karşıyız. Bunu durdurmak için gerekirse o ülkeyi işgal ederiz, masraflı olacaksa renkli devrim ya da darbe yaptırabiliriz."
Yazımı 17 Kasım 2017 tarihli yazımdaki soruyla bitirmek istiyorum: "Meclis'imizden de böyle bir yasanın çıkması gerekmez mi; sizce Türkiye'nin buna ihtiyacı yok mu?"
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | 'Yabancı ajan' kanunu