"11 Temmuz 1995 günü büyük bir Sırp bayramının arifesinde Sırp Srebrenitsasındayız."
Srebrenitsa Kasabı Ratko Mladiç, dünyanın gözü önünde yapılan soykırım öncesi kameralar karşısına geçtiğinde konuşmalarına bu sözlerle başlamıştı.
Birlemiş Milletler Barış Gücü kapsamında şehirde olan Hollandalı askerler tarafından ellerindeki silahlar alınarak Sırplara teslim edilen Boşnaklardan 12 yaş üstü 8 bin 372 erkek öldürüldü. Küçük kızlar dahil binlerce Müslüman Boşnak kadına tecavüz edildi. Srebrenitsa'dan kaçmaya çalışan binlerce Boşnak, BM'in göz yumduğu Sırp katiller tarafından şehit edildi.
Bu soykırımda Sırp cani Mladic ile içki içip yapacakları soykırım için "başarılar" dileyen Hollandalı komutan ve ekibi, 2022 yılında Hollanda hükümeti tarafından şeref madalyası ile ödüllendirildi. Soykırıma çanak tutan askerlerden üzerine bir de özür dilendi.
29 yıl sonra Birleşmiş Milletler'de 11 Temmuz'un ABD ve Almanya'nın teklifiyle "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" ilan edilmesi için oylama yapıldı. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler lehte oy kullandı.
Srebrenitsa'da yaşananların soykırım olduğuna dair vicdan sahibi insanlar nezdinde bir tereddüt olduğunu düşünmüyorum. Başlangıcından sonuna kadar yaşananlar soykırımın kelime manasına birebir uyuyor. Boşnak kardeşlerimizin maruz kaldığı vahşetin kimse tarafından tasdik edilmeye ihtiyacı yoktur. Ve bu soykırımın bir numaralı azmettiricisi ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler ve onların söz sahibi olduğu Birleşmiş Milletlerdir.
ABD'nin Srebrenitsa'da yaşananları şimdi gündeme getirmesinin nedeni birdenbire yaşadığı bir aydınlanma ya da duyduğu derin vicdan azabı değil. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de soykırımın tanımını bile utandıran bir katliam yapan Siyonist İsrail'e açıkça destek veren, bu uğurda sözde uluslararası düzenin temeline dinamit döşemekten çekinmeyen ABD, Srebrenitsa üzerinden kendisini aklamaya çalışıyor. Burada ABD'nin yanına Almanya ve İngiltere'yi de alabiliriz.
Bu yapılan oylama ile artık ölüm döşeğindeki Birlemiş Milletleri tekrar ayağa kaldırmayı düşünüyorlarsa oylamanın sonuçları bile amaçlarına ulaşamadıklarını gösteriyor. 193 üyeli genel kurulda 84 üye lehte oy kullandı. 19 ülke aleyhte oy kullandı. 68 ülke çekimser kaldı, 22 üye ülke de genel kurula gelmedi. Yani BM üyelerinin yarıdan fazlası Srebrenitsa'da yaşananların soykırım olmadığını düşünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şu an dünyada mazlumu koruyacak, zalimi durduracak, zulmün önüne geçecek bir kurumsal mekanizma yoktur" cümlesiyle özetlediği sistemin yeni baştan kurulması gerekiyor. 29 yıl sonra engellenmemiş başka soykırımları anmamak için bunu yapmaya mecburuz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz