Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Refah kapısındaki saldırılarını durdurmasına hükmetti. İsrail, kararın ardından gelen 48 saat içerisinde Refah'ı 60 kez tonlarca bombalarla vurdu. Başı bedeninden koparılmış o bebek, yanarak kömüre dönen güzelim evlatlar... Hitler'den çok çocuk katleden İsrail, terör devleti sıfatını sonuna dek hak ettiğini bir kez daha kanıtladı.
Uluslararası sistemin seyrettiği hatta eleştirilemez payesi verdiği İsrail'e karşı sesini yükselten ünlü isimlerin olması, hem geniş kitlelerdeki duyarlılığı canlı tutmak hem de İsrail'in küstah meşruiyetini sonlandırmak için önemli. Dünya çapında çok sayıda isim Siyonist İsrail'in katliamına karşı olduğunu göstermek için buldukları her fırsatı değerlendirmek istiyor.
Örneğin, dünyanın en önemli film festivallerinden biri olan Cannes, bu yıl İsrail barbarlığından rahatsız olan isimlerin görsel protestolarına sahne oldu. Filistin duyarlılığını her fırsatta gösteren Cate Blanchett, model Bella Hadid, jüri üyesi Gilles Porte, İngiliz aktris Pascale Kann, Hint aktris Kani Kusruti, İtalyan aktris Jasmine Trinca, Avustralyalı aktör Guy Pearce ve daha pek çok isim Filistin'i hatırlatan bayrak, karpuz desenleri, Filistin bayraklı eldiven gibi aksesuvar ya da kıyafetlerle Filistin'e desteklerini gösterdi.
Örneğin, İngiliz asıllı Avustralyalı aktör Guy Pearce, Filistin bayraklı bileklik ve broş takmıştı. Alanında dünyanın en popüler dergilerinden olan Vanity Fair, Guy Pearce'in ceketindeki Filistin bayrağını sansürledi. Küçük bir aksesuvarın dahi ne kadar önemli olduğunu buradan anlayabiliriz.
Cannes Film Festivali'ndeki protestolar, ünlü isimlerin Filistin'de yaşanan İsrail mezalimini dünyaya duyurma gayretlerinin ilk adımı değildi. Zayn Malik'ten Zendaya'ya, Christopher Nolan'dan DJ Snake'e pek çok ünlü isim festivalden önce de Filistin'e dayanışma mesajı yayınladı.
Dünyada durum üç aşağı beş yukarı böyleyken aynayı Türkiye'ye tuttuğumuzda manzara hiç iç acıcı değil. Örneğin, Cannes Film Festivali'ne Türkiye'den katılan hiçbir ünlüden Filistin konusunda açıklamayı bırakın, görsel bir simge dahi görmedik. Onlar daha çok sponsorluk anlaşması imzaladıkları firmaların, ekran yüzü oldukları mücevher firmalarının reklamını yapmakla meşguldü.
İsrail'in Refah mülteci kampındaki çadırları canavarca bombaladığı saatlerde sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan isim sayısı bir elin parmaklarını bile geçmedi. Göksel, Armağan Çağlayan, Gökhan Ünver, Haluk Levent ve Candaş Tolga Işık gibi isimlerin paylaşımları gündem oldu. Elbette 7 Ekim'den bu yana Filistin'e dayanışmasını gösteren İsmail Hacıoğlu, Burak Haktanır, Derya Uluğ, Deniz Uğur, Sinan Akçıl, Alinur Türkoğlu gibi ünlü isimler de var.
Acı olan, bu isimlerin asgari insanlık gereği ettikleri iki söze bile şaşıracak hâle gelmemiz; çünkü Türkiye'de İsrail'e tepki göstermek, Filistin'in yanında durmak ünlüler arasında "marjinal" tutum olarak kabul ediliyor.
Dünyada nesli tükenen mantar türleri için bile paylaşım yapan "duyarlı" sanatçılarımız, Filistin'de yaşanan soykırıma karşı sessizliğe gömülerek vicdan sınavında bir kez daha sınıfta kaldılar.