Kahramanmaraş merkezli olan ve 10 ilimizi vuran deprem felaketi sebebiyle 20 binden fazla bina yıkıldı. On binlerce insanımız enkaz altında kaldı. Bu büyük badireden çıkarmamız gereken öyle çok ders var ki... O derslerden biri de kentsel dönüşüm projelerinin aslında hayati önemde olduğudur.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), son yirmi yılda yurt çapında 1 milyon 180 bin konut inşa etmiş. Bunların yaklaşık 134 bini de depremin vurduğu 10 ilimizde bulunuyor. Ve bu 134 bin TOKİ konutunun birisinde bile bırakın yıkımı, yapısal hasar dahi yok!
Bugüne dek "Her yere beton diktiler" diyerek aşağıladıkları TOKİ projeleri, hem depreme gerçekten dayanıklı binalar inşa etmenin mümkün olduğunun kanıtı hem de devlet denetiminde yürütülen kentsel dönüşümün neden daha etkin ve hızla hayata geçirilmesi gerektiğinin...
Yakın çevremde evinin metrekaresi azalacak diye kentsel dönüşüme direnen en az üç aile biliyorum. Eminim sizin çevrenizde de mevcuttur. Depreme dayanıklı evlerde oturmadığımız müddetçe başımıza taş olarak yağacak metrekareler onlar... Sevdiklerin, canın kalmadıktan sonra evin kalsa ne olur? Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmamak, enkaz altında kalmaya davetiye çıkarmaktır.
Mevcut belediye başkanının kentsel dönüşüm kapsamında dört yılda yapıp teslim ettiği konut sayısı sıfır olan, söz verdiği konut sayısı ise 80 bin olan, deprem bütçesi reklam bütçesinin dörtte biri olan İstanbul'da yaşayan bir vatandaş olarak kaygılıyım. Bu işin partisi, siyaseti yok.
Yitirdiğimiz canlardan da ibret almayacaksak, veyl olsun bize...