Asrın en büyük felaketlerinden birini yaşadığımız ve tarifsiz acılara tanık olduğumuz zor günlerden geçiyoruz. 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki depremin ardından Kahramanmaraş merkez olmak üzere 10 ilimizde arama kurtarma ve insani yardım çalışmaları devam ediyor.
AFAD ve Kızılay başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun ve necip milletimizin yoğun çabaları, afetten etkilenen bölge halkının yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Devletin tüm imkânları seferber ediliyor ve yaraların ivedi şekilde sarılması için olağanüstü bir gayret gösteriliyor.
109 bin kilometrekarelik bir alanı etkileyen bu ağır felaket sonrasında; 115 bin 688 personel, 11 bin 283 iş makinesi, 5 bin 732 kara aracı, 160 hava aracı, 22 gemi ve milyonlarca insani yardım malzemesi ile sahadaki destek kesintisiz bir şekilde devam ediyor. 230 bin 667 yaşam çadırı kuruldu ve 1 milyon 100 bin geçici barınma (otel, pansiyon, vb.) sunuldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yaptığı açıklamaya göre kapalı karayolu yok ve bölgeden ayrılmak isteyen afetzedeler, valilikler aracılığıyla ücretsiz tahliye ediliyor. 9 ana doğalgaz hattı ve 30'un üzerinde trafolardaki arızalar giderildi ve bölgeye kontrollü bir şekilde enerji veriliyor.
Tüm bu çalışmalar hummalı bir şekilde ve büyük bir özveriyle yürütülürken; ülkedeki her türlü acı ve felaket üzerinden siyaset devşirmeyi bir alışkanlık hale getiren siyasi soytarılar, 24 saatten fazla suskun kalamadılar. Sahte basın kartı taşıyan sözde "gazeteciler" ve enkaz altında kalanlarla dalga geçenlerin gözaltına alınmasının hesabını bile hükümetten sormaya başladılar.
Birkaç kamyonla hasarlı havalimanından çıkan molozları taşıyan belediyeler havalimanı pisti inşa ediyor(!); tek bir itfaiye aracı gönderen belediyeler ise koca limanda çıkan yangını söndürüyordu. Yine gerçekler kimsenin umurunda değildi. Gecelerini gündüzüne katan yüz binlerce çalışanın bir tanesinin tırnağı etmeyen bu figürler, yüzleri hiç kızarmadan ve utanmadan bu mide bulandırıcı sirki alıcısına gururla sunmaya devam ediyorlar.
Elbet bu zor zamanları da atlatacak ve eskisinden daha güçlü bir şekilde ayakta duracağız. Bugünün menfaat düşkünü müfterilerinin de yaptıklarını ilelebet unutmayacağız. Allah ülkemizi ve milletimizi akbabaların eline düşmekten korusun.
