Raporun adı bu. 2008 yılında, ABD'deki John Hopkins Üniversitesi ile İsveç'teki İpek Yolu Araştırmaları Merkezi için Halil Magnus Karaveli ve Svante E. Cornell tarafından kâleme alınmış. Karaveli'nin İsveç, İsrail basını ile Türkiye'deki Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış yazıları bulunuyor. Cornell de Jerusalem Post'ta yazıyor.
Rapora göre üç senaryo var. İlkinde, AK Parti güçlenerek iktidarını sürdürüyor ve Batı ile çatışması artarak büyüyor. İkinci senaryoya göre ekonominin zayıflamasıyla halkta AK Parti'ye tepki büyüyor, AK Parti kendi içinde parçalanıyor ve 'seküler' muhalefet bu fırsatı değerlendirerek daha 'Avrupai sol' imajına bürünerek eski AK Partili seçmenin de bir kısmını yanına çekerek başa geliyor ve 'uzlaşma' süreci başlıyor. Üçüncü senaryoya göre ise askerî darbe oluyor ve AK Parti ordu eliyle devriliyor.
Üçüncü senaryo gerçekleştiğine ve başarısız olduğuna göre gelin ikinci senaryonun sizler için tercüme ettiğim kısmını okuyalım. Altını çizeyim, sene 2008...
"AKP'nin parçalanması, 2007-2008'de İslami muhafazakârların yenilmezliğinden dolayı keyfi kaçan seküler görüşe cesaret verdi. Ülkenin, muhalefetin kaderinin siyasi sistemin kenarına itilmek olduğu bir "AKP Cumhuriyeti"ne dönüşmek üzere olduğuna dair korkular ortadan kalkınca, sekülerler yeniden sağlam bir özgüven kazandılar.
Ümitsizlikle beraber aşırılıkçı alternatiflerin çekiciliği de azaldı ve 2007'de kitlesel gösterilerde kendini gösteren sivil sekülerizm siyasete kanalize oldu. Deniz Baykal, Cumhuriyet Halk Partisi liderliğini bırakmaya ikna edilince, yerine 2008'de AKP çevrelerindeki yolsuzlukların ortaya çıkmasına yardımcı olarak halkın dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu geçti. CHP modern, Avrupai, sosyal demokrat bir merkez partisi olarak yeniden doğdu. CHP'nin bu (reform niteliğindeki) dönüşümü ve sivil sekülerizmin güçlenmesi, Avrupa partilerinin, AB kurumlarının ve Avrupalı sivil toplum kuruluşlarının desteğini kazanmasında çok etkili oldu.
Bir tarafta dindar muhafazakar burjuvaya, Güneydoğu'daki Kürtlere ve sağa meyilli laiklere hitap eden merkez sağ bir parti ve diğer tarafta merkez sol laiklerin ihtiyacını karşılayan, aynı zamanda muhafazakar seçmenin ekonomik olarak kırılgan yönüne karşı da eşit oranda hassas bir sosyal demokrat alternatif ile, yüzyıllık cumhuriyet, demokratik uzlaşmayı temin etmiş bir siyasi dengeye sahipti ve istikrarı sağlamıştı."
Baykal'ın ahlâksız bir kaset operasyonuyla devrilmesinden iki sene önce Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçeceğini (ön)gören bu rapor, Kılıçdaroğlu'nun dönüştürdüğü Atatürkçü seçmeni de tek tek anlatıyor. Dönüşen CHP'nin yanına konumlandıran ve AK Parti'den çıkan diğer Amerikancı sağ parti kimleri tarif ediyor, ona da siz karar verin...
Anlayacağınız ülkemize ABD'nin laboratuvarındaki denek faresi muamelesi yapılıyor ve saflar bu anlamda çok net: Bu muamele karşısında kanı beynine sıçrayanlar ve "kim bu dış güçler" diye dalga geçenler...