Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Derin bir nefes alın

Ülkemizdeki ilk koronavirüs vakasının Sağlık Bakanı tarafından canlı yayında teyit edildiği geceydi. Vakit kaybetmeden CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın başını çektiği bir iddia dolaşıma sokuldu. CHP'li Karabat şöyle yazmıştı:
"Tesadüf!! IMF, koronavirus salgınında zarar gören düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelere yardım için $50 milyar paket hazırladı. Dünya Bankası da pazartesi aynı amaçla $12 milyarı hazır ettiğini duyurdu. Ve saat 00:30; Sağlık Bakanı açıklama yapıyor."
Yani ülkemiz o kadar çaresiz durumdaydı ki, sırf IMF'den borç almak için, aslında koronavirüs vakası olmamasına rağmen, Bakan geceyarısı açıklama yapmak zorunda kalıyordu!
Kafalarındaki Türkiye hâlâ eski CHP döneminde olduğu gibi bayrak direği ipi üretmekten öte gidememiş bir ülke olacak ki bu saçmalıkları dile getirip, yüzbinlerce safı da inandırabiliyorlar. Üstelik koronavirüs krizinin başından beri IMF kapısına gitmemizi salık veren kendi genel başkanları değilmiş gibi!
CHP'lilere kötü bir haberim var ama bu krizde sadece dünyanın en zengin ülkesi ABD'den değil; Avrupa'nın en güçlü üç ülkesi Almanya, İngiltere ve Fransa'dan da iyi bir performans gösterdik. O kadar ki ya bizden medikal malzeme satın aldılar ya da onlara hibe ettik.
Hatta İngiltere o kadar çaresiz kaldı ki en sonunda koruyucu medikal malzemelerin gelişi daha hızlı olsun diye Türkiye'den uçağın gelmesini beklemeden kendi Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçağını gönderdi. İngiliz Sağlık Bakanı, Türkiye'den gelecek medikal yardımın büyük destek olacağını söyledi.
Guardian, Türkiye'nin İngiliz hükümetini halka karşı küçük düşürmemek için yardım ettiğini ileri sürdü.
BBC'de çıkan başka bir haber ise "Britanya, yardım için yüzünü Türkiye'ye dönmüş durumda" cümleleriyle açılıyordu. Türkiye'deki meslek liselerinin milyonlarca maske ve koruyucu ekipman üretecek noktaya geldiğini anlatan haberde muhabir, "Hızlı organize olup bu parçaları üretmeye başladınız. Aynısını İngiltere'nin yapamamış olması şaşırtıcı mı?" diye soruyordu.
CNN International ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hastanesi'nin yoğun bakım servisini haberleştirdi. Kameralar, tamamen steril, koruyucu ekipman eksiği yaşanmayan ve nispeten sakin bir ortamda çalışan doktorları gösterirken, muhabir ise şöyle diyordu:
"Türkiye, kendi tedavi protokolü ile kendi ayakları üstünde durmayı başardı...
Burda, ABD veya Avrupa'da olduğu gibi koruyucu ekipman veya hastane yatağı eksiği yok."
Alman Bild, "Erdoğan, korona krizinden nasıl faydalanıyor"; Fransız Le Monde ise "Erdoğan, salgını bölgesel hırsları için kullanıyor" başlığı ile iki makale yayınladı. İkisinin de alt metni kısaca şu: "Biz Avrupa'da bir maske için birbirimizi yerken, bu Türkler nüfuz alanımızdakiler dahil 84 ülkeye nasıl yardım gönderiyorlar?"
Almanya'nın bu soruyla kafayı yediğini tahmin ettiğim Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye'den koruyucu ekipman ithal etmek isteyen Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı'na bile önce engel olmaya kalkıştı! Sonra halk sağlığını tehlikeye attığı eleştirileri sebebiyle geri adım atmak zorunda kaldı.
Her şeyi bir yana koyun. Devletimiz, yaklaşık 84 ülkeden, 60 bine yakın vatandaşımızı hiçbir ücret almadan vatanlarına kavuşturdu. Onları ücretsiz karantinaya aldı. Barınma, gıda ve sağlık ihtiyaçlarını da ücretsiz karşıladı.
Dahası Fransa'da kalp krizi geçiren ama Lyon'daki hastaneler dolu diye tedavi göremeyen vatandaşımız Zekeriya Kılınç'ı, Kovid teşhisi konan ama hiçbir şey yapılmadan evine geri döndürülen İsveç'te yaşayan Emrullah Gülüşken'i ve daha nicesini ambulans uçak yollayarak aldırttı ve baktı.
ABD, başka ülkeden getireceği vatandaşına uçağa binmeden senet imzalatırken, ölüsünü gömmeye 11 bin dolar alırken, Fransa'da sağlık çalışanlarından bile kovid testi için ücret alınırken, İngiliz doktorlar korunmak için çöp poşeti giyerken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunları yaptı.
Derin bir nefes alın ve Türk vatandaşı olmanın haklı gururunu yaşayın; sonra yine tartışırız. Allah devletimize zeval vermesin, gerisi dert değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA