Son yazımın başlığı "Fırat ısınıyor"un yayınlandığı günden itibaren baş döndürücü hızda başka gelişmeler de oldu. Suriye'de, ABD Esed rejimi güçleriyle çatıştı.
ABD bombardımanında 100 rejim yanlısının öldürüldüğü söylendi.
İsrail ve İran çatıştı. Önce İsrail, Esed rejimi için önem taşıyan askerî bazı noktaları vurdu.
İran'a ait bir İHA'yı düşürdü.
Sonra Suriye, İsrail F-16'sını düşürdü ki bu Esed rejiminden İsrail'e yönelik en büyük misillemeydi.
Herhalde kimse Esed'in İsrail uçağını kendi kafasına göre düşürdüğünü sanmıyordur. Rusya buna onay verdi. Bu yüzden İsrail ve Rusya arasındaki Suriye üzerinden süren 'üç maymun' diplomasisinin de sonuna yaklaşılıyor.
Ayrıca tüm bunlardan önce, muhalif güçlerin de, Rusya'nın bir savaş uçağını düşürdüğünü hatırlatalım. Suriye, yedi yıldır süren vekâlet savaşından hızla bir dünya savaşı merkezi olmaya doğru ilerliyor.
Bu arada Yunanistan, Ege'de taciz sinyalleri verirken, Kıbrıs Rum Kesimi'nin davetiyle hareket eden İtalyan gaz arama gemisi de donanmamız tarafından durduruldu.
Aynı saatlerde, ABD Savunma Bakanı, Avrupa gezisi kapsamında, İtalya yolundaydı. Mattis'in Avrupa turu, "ittifakları güçlendirme" başlığıyla sunuldu.
Geçtiğimiz hafta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, "Hem Afrin'de operasyon yapabilecek hem de Ege'yi kontrol edebilecek güce sahibiz" açıklamasını da bu tabloya ekleyin.
Anlayacağınız sadece Fırat değil, Akdeniz de ısınıyor. Daha doğrusu "ısındırılıyor."
***
Şehitlerimize rahmet ve minnetle...
Burak Akalın (Samsun), Serdar Ege (Eskişehir), Oğuzcan Ekiz (Hatay), Mehmet İlker Kahraman (İzmir), Hamza Karaca (Giresun), Koray Karaca (Kırşehir), Halis Koca (Adana), Hasan Kuş (Mersin), Erdem Mut (Kırıkkale), Enes Sarıaslan ( Gaziantep), Hüseyin Şahin (Samsun).
Sanırım her biri vasiyetlerini yazmış, yakınlarına bildirmiş. Annesinin alacağı evi düşünenden, evlâdına nasihat edene, eşine seslenenden babasından helallik isteyene dek... Her biri istikâmetlerinin Şehâdet olduğunu bilmiş.
"Onlar bu vatan için canını verdi, ben bugün bu vatan için ne yaptım?" diye gün boyu düşünmemek mümkün mü artık? Yaptığımız her işe dört elle sarılmamak, evlâtlarımıza daha iyi birer anne-baba, okulumuzda daha iyi bir öğrenci, kepenk açıp kapatana dek daha iyi bir esnaf olmayı istememek mümkün mü?
Allah, bizi onların şehâdetine lâyık bir millet eylesin; devletimize zafer nasip etsin. Âmin!