Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

‘Laiklik, inanç grupları için güvence’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının bir bölümünde başkanlık sistemiyle ilgili sorulan soruya "Onu bana değil, Ahmet Bey'e sormanız lazım. Meşveret meclisimdeki danışmanlarımla bu konuda çalışmalar yapıyorum. Amacımız alternatifleri de değerlendirebilmek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Hırvatistan ziyaretini takip eden gazetecilerle bir araya geldi. Erdoğan gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

MEDENİYETLER İTTİFAKI:

Arzumuz, 20 daimi üyenin olacağı bir BM teşkilatı. Geçici üyesi olmayacak. 1 ya da 2 yılda bir, daimi üyeler yenilenecek. Hem farklı kıtaların hem de farklı dinlerin temsilcileri yer alacak. Ama birileri ellerine geçirdikleri saltanatı kimseyle paylaşmak istemiyor.

LAİKLİK TARTIŞMASI:

Meclis başkanının ağzına herhalde kimse kalkıp kilit vuracak değil. Yeni hazırlanmakta olan anayasa ile ilgili bir bilimsel toplantıda kendine göre, dünyadan bazı örnekler vererek bazı şahsi kanaatlerini paylaşmış. Laiklikle ilgili düşüncemizin ne olduğu, kurucusu olduğum AK Parti'nin programında kayıtlı. Bu konudaki görüşümü Mısır'ın başkenti Kahire'de opera binasındaki konuşmamda anlatmıştım. Laikliğin, devletin tüm farklı inanç grupları için bir güvence olduğunu, bütün farklı inanç gruplarına eşit mesafede durması olduğunu söylemiştim. Hatta o zaman, şimdi hapiste olan Müslüman Kardeşler yetkilisi Muhammed Bedii, "Bu dediğiniz nasıl bir şey" diyerek şaşkınlığını dile getirmişti. Kendisine anlatmamın akabinde de, "Öyleyse ben de bunu tasvip ediyorum" demişti. Laikliği, din karşıtlığı gibi uygularsanız, elbette itirazlarla karşılaşırsınız. Oysa laiklik, devletin, tüm inançlara, ateistler dahil tüm gruplara eşit mesafede olması; tüm inanç gruplarının devletin güvencesi altında olmasıdır. TBMM başkanımızın ifadelerinden hareketle yaygara koparılıp bir yere varılamaz.

DOĞAN VE FETÖ MEDYASINDAN LAİKLİK YAYGARASI

İSLAM VURGUSUNA GEREK YOK:

Bunların hepsi boş şeyler. Anayasa tüm dini grupların inançlarını güvence altına alıyorsa, özellikle İslam'a vurgu yapmaya ne diye ihtiyaç olsun? Ben bir Müslüman olarak inancımı istediğim gibi yaşayabiliyorsam mesele bitmiştir. Hıristiyan Hıristiyanlığını, Musevi Museviliğini, ateist ateistliğini yaşayabiliyorsa onun için de bitmiştir.

KILIÇDAROĞLU'NA:

Birileri hem Cumhurbaşkanı'na kalkıp "kalpazan" diyecek, her türlü hakareti edecek, hem de gelip elinin sıkılmasını bekleyecek... Bir insan saygı duyarsa, biz de ona saygı duyarız. Bu makamdayız diye, sağ yanağımıza vuranlara hiç ses çıkarmayıp bir de sol yanağımızı çevirecek değiliz. Kusura bakmasınlar Tayyip Erdoğan böyle biri değil.

RANDEVU İSTEDİLER

(Mehmet Özhaseki'nin "Paralel, fabrika ayarlarına dönerse, mücadele sona erer" sözleriyle ilgili) Neyi kastettiğini bilmiyorum. Mehmet Bey Paralel ile mücadelede kararlı biri. Kayseri'de Paralel'le bağlantılı bir yapı ortaya çıktı: Boydaklar... İki kişi tutuklu. Aileden bize mektup yazanlar, randevu talep edenler var. Ama ben yargı makamı değilim ki...

'MECLİS BAŞKANIMIZ KENDİ KANAATLERİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR'

'ALMAN EKOLÜNÜN OPERASYONU GİBİ'

(Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un "'Biz Erdoğan'la anlaşmadık. Bizim muhatabımız Davutoğlu'dur, hükümettir, onlar da gayet ciddi muhataplar" sözleri) Bahsettiğiniz kişi, benimle ne zaman görüşse, benim liderliğimin ne kadar saygın olduğumdan, ne kadar güçlü olduğundan söz eder. Ben bu tür davranışları, adeta Alman ekolünün Türkiye'ye bir operasyonu gibi görüyorum. İşte şu 3 milyar euro meselesinde en büyük yükü Almanya alıyor falan deniliyor. Halbuki cüzi bir miktar hariç, henüz Türkiye'ye gelen bir şey yok. Türkiye'den proje isteme eğilimlerine de anlam veremiyorum. Bizden neyin projesini istiyorsunuz? Sizin proje dediklerinizi biz çoktan hayata geçirmişiz. Hiç kimse bizi aldatmaya kalkmasın. Birileriyle fotoğraf verebilmek için böyle şeylerin içine girmeye gerek yok.

'4 AY ÖNE ÇEKME BÜYÜK KAZANIM DEĞİL'

"Onu bana değil Ahmet Bey'e sorun"

(Başbakan Davutoğlu'nun "Tam başkanlığı benimsiyorum dersem kendimi inkâr etmiş olurum" sözleri) Onu bana değil, Ahmet Bey'e sormanız lazım. Meşveret meclisimdeki danışmanlarımla bu konuda çalışmalar yapıyorum. Amacımız alternatifleri de değerlendirebilmek.
Başbakanlığım döneminde Schengen'in Ekim 2016'da uygulamaya gireceği açıklandı. 4 ay öne çekmenin kazanım gibi sunulmasını anlayamıyorum. Küçük şeylerin büyük kazanım gibi sunulmasına üzülüyorum."

DAVUTOĞLU: ANAYASA'DA LAİKLİK İLKESİ TEMİNAT ALTINA ALINACAKTIR

'DAHA GAYRETLİLER'


"(ABD ile ilişkiler) DAEŞ'le mücadelede, son 4-5 günde verdiğimiz koordinatları vurma konusunda daha gayretliler. PYD ve YPG isimleri de artık telaffuz edilmiyor. Eski tavırları yok. Muhalif grupların desteklenmesi önemli. Önümüzdeki ay bize ABD'den HIMARS bataryaları da geliyor. Güvenli bölge konusundaki haklılığımız da her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Terörden arındırılmış güvenli bölgenin yanı sıra uçuşa yasak bölge oluşturulması da önemli. Güvenli bölgede konutlar yapılabilir. Merkel'e bu teklifi getirdiğimde "Bunu çalışalım" dedi. O gün bugün hala çalışıyor. Almanya'nın, Fransa'nın İncirlik'te yerleşim yapmasının bizlere faydası da var."
"(İsrail ile ilişkilerde gelişmeler) Önemli olan, İsrail'in Türkiye ile girdiği bu süreçteki hatasını anlamış olması. 'Biz Aşdod limanına bir enerji verebilen gemi yanaştıralım oradan enerji sağlayalım.' Tereddütleri oldu. Onlar Almanlar'la birlikte bir santral kurmamızı önerdiler. Biz de mümkün olabileceğini belirttik. Tüm şartları halledebiliyorsak, biz olumluyuz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA