Adam elindeki kırbaçla kölesini dövüyor. Köle işkence altında inliyor.
Köleler insan sayılmıyordu zira.
Roma'da gladyatörlere ne yapılıyorsa aslında Mekke'de olan da aynıydı.
Köleci arkasından gelen sesle irkildi.
Sesin sahibi şöyle diyordu: 'Sana gelince ey zalim' Döndü. Arkasında ayakta duran Hz.
Resulullah'ı gördü.
Resulullah'ın mubarek yüzü gerilmiş, gözleri kızarmıştı. Efendimiz şöyle devam buyurdu;
'Senin bu zayıf köleye gücün yetiyor.
Allah'ın da sana gücü yeter.' Kölecinin elindeki kırbaç yere düştü.
Ve şöyle sordu: Ya Resulullah! Gaflette bulundum. Peki bu darbelerin bir kefareti -günahından kurtuluşuvar mı?
Efendimiz cevap buyurdu; 'Bu köleyi azat et. Belki Allah seni affeder.' Köleci ağlayarak tövbe etti. Kölesini azat etti. Hz. Resulullah; gönüllerimizi şeytana kölelikten, vücudumuzu ise beşere kul olmaktan kurtarıp esas sahibine, Rabbine yönlendirdi.