Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Sorular

S.1 -) Yıldız falına inanılır mı? (Dural Atik - Bursa)
C.1-) Falın her türlüsü yasaklanmıştır. Çünkü falların her çeşidinde gelecek hakkında bilgi vermek gayreti vardır. Halbuki, geleceği ancak yüce Allah bilir. Bir ayette "De ki, göklerde ve yerde, hiçbir kimse gaybı bilmez. Onu sadece Allah bilir." (Neml, 65) Bu nedenle falcıların bir kısmı hislerini, uzmanlıklarını ve tecrübelerini bir kısmı da cinleri kullanmaya çalışarak gelecek hakkında haber uydururlar. Bu yolların hiçbiri ile gelecekten haber verilemez. Peygamberimiz gelecekten haber veren kişileri onaylayanın iman açısından kötü hale düştüğünü söyler.
S.2-) Mezarlığa gittiğimizde ölülere selam veririz. Ölüler bizi duymuyorsa neden selam veriyoruz? (Aşkın Duran- Niğde)
C.2-) Selam esasında bir dua'dır. Çünkü "Esselamü aleyküm" dediğimizde Allah'ın esenliği, rahmeti üzerinizde olsun" demiş oluyoruz. Hz. Peygamber (s.a.v.) mezarlığı ziyaret ettiğinde ölülere selam verirdi "Ey Mü'minler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız" tarzında bilgi verir ve dua ederdi. O, bununla hem ölülere dua etmiş ve hem de yaşayanları ölüm konusunda uyarmış oluyordu. Peygamberimiz Bedir'de ölenlere seslendiğinde, seni duyuyorlar mı ey Allah'ın resulü, diye soran Hz. Ömer'e "Onlar beni senden daha iyi duyuyorlar" buyurmuştur. Duyarlar ama cevap veremezler.
S.3-) Geçmiş yıllarda bir ay boyunca yanlış tarafa dönüp namazı kıldığımı sonra anladım. Şimdi ne yapmalıyım? (Suat Baran - Muğla)
C.3-) Kıble'nin nerede olduğunu araştırmış, sonunda bir noktaya karar vermiş ve namazınızı kılmış, sonra da yanlış yere döndüğünüzü anlamışsanız artık o namazları iade etmenize gerek yoktur. Çünkü elimizdeki imkânları kullanıp, kendinize bir yön bulmuşsunuz. Ancak içiniz rahat etmiyorsa, namazları kaza edersiniz.
S.4-) Namaz kılarken huşuyu yakalayamıyorum, ne yapmam lazım? (Faruk Aslan - Kırklareli)
C.4-) Huşu, huzur ve iç rahatlığıyla kendimizi Allah'a teslim ederek namaz kılabilmemiz için ihlasla yönelmemiz lazım. Tekbir getirdiğimizde dünyalık düşünceleri seccadenin dışında tutmak lazım. Güzel abdest alıp, huzura durmak lazım. Ancak: Namazınızda o huzuru bulamazsanız bile namaza devam edin. Çünkü bu haller bir anda elde edilmez. Hatta bir rekatta aklınıza binlerce vesvese gelse bile, siz ümidinizi yitirmeden namaza devam ediniz.
S.5-) Miraç olayında peygamberimiz ruhuyla mı göğe yükseldi? (Kerim Avcı - İstanbul)
C.5-) Miraç olayı peygamberimizin Mekke'den Kudüs'e, Kudüs'ten de göğe yükselmesidir. Miraç elbette: Sadece ruhen yükselme şeklinde olmamıştır. Miraç ruh ve bedenle olmuştur. Ruh ve beden ile Hz. Peygamber'in yükselmesi olayına miraç denir. Eğer miraç sadece ruhi bir yükseliş olsaydı, hiçbir müşrik bunu inkâr etmezdi. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) huzuruna çıkıp da onu yalanlamazlardı. Mekkelileri rahatsız eden şey Peygamberimizin beden ve ruh bütünlüğünde göğe çıktığını ilan etmesi idi. Zaten miracın mucize olması bundandır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA