IPTV (Internet Protocol Television) ya da en yalın ifadeyle televizyon yayın sinyalini internet üzerinden televizyona ileten teknoloji diyebiliriz. Bu kadar basit ise bunca tantanaya ne gerek var diyeceksiniz muhtemelen. Çalışma prensibi oldukça basit ancak beraberinde getirecekleri televizyon mecrası için devrim niteliğinde.
Kontrol sizde
IPTV ile artık size sunulan yayını istediğiniz zaman izleme özgürlüğüne kavuşuyorsunuz. En sevdiğiniz diziyi ya da programı kaçırma derdi sona eriyor. Kaçırdığınız programları istediğiniz zaman program arşivinden izlemek IPTV ile mümkün hale geliyor.
İsteğe bağlı içerikler ( VOD - video on demand) ise size geniş bir arşivden film, dizi, belgesel gibi içerikleri ücretsiz ya da kiralama yaparak izlemenize olanak sunuyor.
IPTV ile birlikte analog yayıncılığın izleyici ile içerik arasına koyduğu sınırlar kalkıyor. Şu anda öngöremediğimiz birçok yenilikle yakın bir gelecekte televizyon anlayışımızda köklü değişikliklere tanıklık edebiliriz.
Çift Yönlü iletişim
Konvansiyonel televizyon yayıncılığında tek yönlü bir iletişim söz konusu, izleyicilerin hangi kanalı izlediğini ölçebilmek için bile people meter adı verilen ölçüm cihazları kullanılıyor. IPTV ile birlikte artık izleyicinin hangi kanalı izlediği dışında izleyicinin ne düşündüğünü bile öğrenmek mümkün. Dünyada birçok IPTV operatörü Twitter, Facebook gibi sosyal medya siteleri ile yayın platformlarını entegre etmiş durumda. Yayın sırasında izleyicinin görüşlerini almak için kullanılan SMS mesajlarının yerini ise online anketler alıyor. Kısacası izleyici ile sürekli etkileşim halinde bir yayıncılık anlayışı IPTV ile birlikte geliyor.
Televizyon mu? İnternet mi?
2009 yılı TÜİK pazarlama iletişim mecraları ve kullanım oranlarına ilişkin verilerine göz atacak olursak:
Televizyon izleme oranı %94
İnternet kullanımı %30
Radyo dinleme oranı %25
Gazete okuma oranı %22
Dergi okuma oranı %4
Mecralar içinde televizyon uzak ara önde, ülkemizde henüz 18 yıllık bir geçmişe sahip olan internet ise hızla yükselerek en yoğun kullanılan iletişim mecraları arasında ikinci sıraya yerleşmiş durumda. IPTV'yi mecralar içinde hangisine dâhil etmeliyiz? Televizyona mı yoksa internete mi? IPTV şu anda internet altyapısı üzerinde çalışan bir televizyon yayını gibi görünse de ilerleyen dönemde iki mecrayı içine alan yeni bir mecra olabilir.
Bilgivizyon
IPTV yayınlarını izlemek için kullanılan cihaz üstü kutuların (Set Top Box) yetenekleri her geçen gün gelişiyor. Facebook, Twitter, Flickr gibi sosyal paylaşım sitelerine bağlanmanızı sağlayan uygulamalar içeren bu kutular yakın gelecekte çok daha fazlası sunar hale gelince ev bilgisayarlarının yerini bile alabilirler. Televizyon ekranının bilgisayar ekranına dönüşebileceğini hayal etmek çokta zor değil. Televizyonun adı belki de bilgivizyon olacak.
Dünyada IPTV
En fazla IPTV abonesi Fransa'da bulunuyor, 20 milyon geniş bant internet kullanıcısının olduğu Fransa'da 9,8 milyon IPTV abonesi bulunuyor. Fransa'da IPTV'nin bu kadar yaygın olmasında uygulanmakta olan çanak anten yasağının etkisi büyük. Almanya'da ise 26 milyon geniş bant internet kullanıcısı olmasına karşın 1,5 milyon IPTV abonesi bulunuyor. Belçika'da 3,3 milyon geniş bant internet kullanıcısı ve 0,9 milyon IPTV abonesi bulunuyor.
Dünyadaki toplam IPTV abone sayısı 2010 yılı itibariyle 36.3 milyon kişiye ulaştı. Toplam IPTV abonelerinin % 44.2'si Batı Avrupa'da , % 17.8'i Kuzey Amerika'da, % 17.8'i Güney ve Doğu Asya, %14,6'sı Asya Pasifikte, % 4.8'i Doğu Avrupa'da, % 0.4'ü Orta Doğu ve Afrika'da, % 0.3'ü ise Latin Amerika'da bulunuyor.
Dijital uçurum
IPTV hizmetinden yararlanabilmek için gerekli olan yüksek hızda internet altyapısı ülkemizde henüz yeterince yaygın değil. IPTV için gerekli yüksek hızda internet erişimi için bakır kabloların yerini fiber optik kabloların alması gerekiyor. Şehir ve kırsal bölgelerde aynı iletişim altyapısı olmadığından dolayı dijital uçurumlar söz konusu. Büyük şehirlerde bile gelir düzeyi düşük semtlerde IPTV hizmeti henüz yok. Altyapı yetersizliğinden dolayı IPTV şu anda 30 ilde ve bu illerin belli bölgelerinde kullanılabilir durumda. Türk Telekom son yıllarda iletişim altyapısının yenilenmesi için büyük yatırımlar gerçekleştiriyor. Yatırımların tüm ülke geneline yayılarak devam etmesi ve her eve 100 Mbps hızında internet erişimi hedefinin gerçekleşmesi ile IPTV'nin önündeki en büyük engel aşılmış olacaktır.
Çanak antenler sona yaklaşıyor
Yaklaşık 20 yıl önce hayatımıza giren çanak antenler son dönemde çok tartışılıyor. Çanak antenlerin oluşturduğu görüntü kirliliği dışında kontrolsüz şekilde evlere giren yayınların oluşturduğu sosyal tehlike için de çözüm arayışları hız kazandı. IPTV ve sayısal karasal yayıncılık (DVB) altyapısı televizyon izleyicileri için alternatif olacak düzeye geldikten sonra çanak anten kullanımına çeşitli kısıtlamalar gelmesi söz konusu.
Yeni dönem
Siyah-beyaz televizyonlu yıllardan IPTV'li yıllara geçiş dönemine bizzat tanıklık eden birisi olarak bu kadar hızlı gelişen teknolojinin bizlere beklentilerimizden çok daha fazlasını çok kısa sürede sunacağından şüphem yok. Muhtemelen yıllar sonra bu yazıda bahsettiğim konular ilkel teknolojiler olarak televizyonculuk tarihindeki yerini alacaktır.
Türkiye'de televizyon tarihini 1967 yılında yapılan ilk resmi yayın ile başladığını kabul edecek olursak, 44 yıllık Türk televizyon tarihine siyah-beyazdan renkli televizyona geçiş, tek kanaldan çoklu kanala geçiş, uydu yayıncılığı, dijital yayıncılık gibi kilometre taşlarına IPTV'de eklenmiş oldu.
TTNET'in Tivibu Ev adını verdiği IPTV'ye hoş geldin derken IPTV'nin en kısa sürede tüm ülkede yaygın hale gelmesini ve yeni IPTV operatörlerinin de hizmet sunmasını temenni ediyorum.