Son zamanlarda soğuk savaş tarzı bir dönemin geri döndüğüne dair tartışmalar yapılıyor. Hatta bazıları hızını alamayıp soğuk savaşın zaten hiç bitmediğini yazıyor. Ben bu ifadelerin hiçbirine katılmıyorum. Önümüzdeki dönemi doğru düzgün anlamak için iyi düşünülmemiş analojilerden kaçınmak lazım. Soğuk savaş kendine has bir tarihi dönemdi. Bu dönemin şartlarıyla hiç de uyumlu değil. Soğuk savaş esnasında ve bugünlerde vekâlet savaşlarının yaşanıyor oluşu, iki dönemin çok benzediği anlamına gelmez. Veya ABD ile Rusya arasındaki her gerilim soğuk savaş değildir.
Gelin isterseniz en net haliyle soğuk savaş nedir ona bakalım. Soğuk savaş sadece bir ideolojik kamplaşma değildi. Sadece nükleer silahlanma yarışı da değildi. Veya vekâlet savaşlarından da ibaret değildi. Belki bunların hepsine soğuk savaş denebilir ama soğuk savaşın en ayırt edici özelliği sistemik şartlarıydı. Yani uluslararası sistemin iki kutuplu yapısıydı. Sistemdeki diğer aktörlerle iki süper güç arasında öylesine bir güç farkı vardı ki, iki süper güç sadece birbirine odaklanmayı uygun bulabiliyordu. Zannedildiğinin aksine iki kutuplu sistemlerde büyük konvansiyonel savaşlar yaşanabilir. Tarih Atina ve Sparta çekişmesinden itibaren bunun örnekleriyle doludur.
Soğuk savaş soğuk kalmıştır; çünkü nükleer silahlar döneminde yaşanmıştır. Eğer nükleer silahlar olmasaydı konvansiyonel savaş kolayca patlak verebilirdi. Nükleer savaş yapılamadığı için de vekâlet savaşlarına zorunlu bir dönüş olmuştu. Nüfuz alanları arası mücadele yarışı başlamıştı. Dünyanın dört bir tarafında.
Bugün ise uluslararası sistemin iki kutuplu veya çok kutuplu olduğu iddiaları genelde ölçülebilir bir temele dayanmıyor. Genelde bazı devlet başkanlarının beklentilerini yansıtan temennilerden ve basit kanaatlerden ibaret. Ukrayna Savaşı bize Rusya'nın bir süper güç falan olmadığını açıkça gösterdi. Ben şahsım adına aynı durumun Çin için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Yani nereden bakarsanız bakın tek kutuplu sistem devam ediyor. Ve aslında büyük güçler arasında nüfuz alanı mücadelesi verilmiyor. Aksine ABD, bölgesel aktörleri birbirlerine dengeletme yoluna gidiyor.
Kendisi herhangi bir aktörün karşısına doğrudan dikilmiyor. Bunu maliyetli daha da önemlisi lüzumsuz görüyor. Soğuk savaşta Sovyetler'i ABD'den başka dengeleyebilecek bir aktör yoktu. Ve ABD zorunlu olarak bu görevi yapmıştı. Şimdi ise öyle hissetmiyor. Ve dünya siyasetinin bu kadar dağınık görünmesinin temel sebebi de budur.
Son olarak bu dağınıklık bile soğuk savaş benzeri bir döneme girmediğimizin göstergesidir. Soğuk savaş benzeri dönemler dağınık ve karmaşık değil aksine disiplinli ve kolay hesaplanabilir dönemlerdir. Basit benzerlikler üzerinden aşırı genellemeci karşılaştırmalar yapmamak lazım. Günümüzün şartlarını ince ayrıntılarıyla okuyamazsanız çok yanlış sonuçlara varırsınız.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz